Bölgemizin yaşadığı deprem felaketinin olduğu saatte yani 04.17’de duran Adıyaman Saat Kulesi, o günden beri felaketin ve yaşanan acıların sembolü durumunda.
Hem yaşananları unutmamak ve unutturmamak adına hem de ders olması ve ibret alınması adına saatin bu halinin korunması ve sonraki nesillere aktarılması konusunda güzel önerilerde bulunan arkadaşlar var. Ben de katılıyorum.
Yaşananlardan ders çıkarılması, yaşadıklarımızı bizden sonraki insanların yaşamaması, tedbirli olunması ve depreme dirençli şehirler inşa edilmesi bakımından hatırlatıcı ve uyarıcı olacağı için ben de bu fikre katılıyorum.
Ancak;
Bu felaketin üzerinden henüz pek fazla zaman geçmeden vurguncuların, talancıların, zalimlerin, hırsızların türemesi ve gün geçtikçe de artması;
Başta kiralar olmak üzere neredeyse fahiş fiyat terörü haline gelen ve hemen hemen her alanda ortaya çıkan bu zulmün yaşanması, bunun da bizzat kendi hemşehrilerimiz tarafından yapılması çok düşündürücü bir tablo ortaya koymaktadır.
6 Şubat günü sabaha karşı yaşanan can pazarını bir an hafızamızda canlandıralım, sonrasında en aşağı 3 günde yaşananları da hatırlayalım…
Malın, mülkün fayda etmediği, insanın insana yetemediği, yetişemediği anlar…
Bugün için görünen o ki, yaşanılan bu felaketten ders çıkarmayıp aksine dünya malına saplananlar var.
Haktan, hakkaniyetten, insaf ve merhametten nasipsizler var.
Komşusunun, hemşehrisinin bırakın acısını paylaşmayı, bırakın bir şekilde yardım ederek yükünü hafifletmeyi, aksine fırsatı ganimet bilip vurgunculuk, soygunculuk yapanlar var.
Fahiş fiyat terörünü kendine hak bilenler var.
İnsanların muhtaçlığını, düşkünlüğünü, acziyetini ve çaresizliğini, daha çok kazanmaya fırsat bilenler var…
Utanmaktan, hayâ etmekten, arlanmaktan nasipsizler var…
Allah korkusundan, Ahiret kaygısından, kul hakkından, uzak insanlar var…
Depremin hemen ilk saatlerinde enkazlara ve evlere dadanan mala ve cana kasteden hırsızlardan, yağmacılardan ne farkı var bunların?…
Ve maalesef… Ve ne yazık ki…
Orta yerde bunlara dur diyecek, bunları kontrol edecek, bunları zapturapt altına alacak herhangi bir güç, herhangi bir, otorite ve herhangi bir müeyyide yok…
Bunca şeyin dizginleyemediği, bunca şeyin yola getiremediği, bunca şeyin insaf ve merhamet vermediği kişileri, deprem anını hatırlatan saat kulesinin olup olmaması hiç mi hiç ilgilendirmez, onları durdurmaz, durduramaz…
Umursamazlar, görmezler bile…
Temennim o ki, Rabbim bunlara ve cümlemize insaf ve merhamet versin ve bunlar yüzünden yeni bela ve felaketler yaşamayalım…