Mevsim itibariyle çamur deryası yollardan toz duman yollara geçmek üzereyiz. Yağmur suyunun, inşaatlardan akan, patlayan su borularından akan suların yürünmez, geçilmez hale getirdiği yollar sebebiyle yaşanan mağduriyetlerin uzun süre devam edeceği görünüyor.
Patates tarlasına, köstebek yuvasına dönen yollarda bata çıka gitmeye çalışan araçların çukurlara düşmeden ve bir yerlere vurmadan gitmenin cambaz ustalığı istediği yollar gün geçtikçe daha da çekilmez hale geliyor.
Yayaların çamura belenmeden yol almaya çalışması da ayrı bir ustalık işi.
Yol diye bilinen yerlerin yol olmaktan çıktığı ve eziyet haline geldiği, bunu şehirde yaşayanların iliklerine kadar hissettiği bu durum karşısında ilgili ve yetkililerin takındığı duyarsız ve ilgisiz tablo daha da acı verici.
Bir yol kaç kere kazılır ya da kaç kere kazılması gerekir?
Defalarca kazılıp doldurulan, doldurulması da yarım yamalak yapılan yolların sebep olduğu mağduriyetleri ancak yaşayanlar bilir.
Yeni kazılan ve çalışmalar yapıldıktan sonra doldurulan yolun araç geçerken çökmesi ve aracın açılan çukura düşmesi neyle izah edilir acaba?
Yollardaki çalışmalarda uyarı ve yönlendirme levhalarının olmaması sebebiyle sürücülerin deneme yanılma yoluyla yollarını bulmaya çalışmasının ekonomik zararlarının yanı sıra, gerginlik ve öfkenin yaşattığı psikolojik sıkıntılar kimin umurunda olur ki?
Gerektiği zaman değil birilerinin istediği zaman yapılan çalışmalar hizmet değil eziyettir.
Yol medeniyetmiş. Öyle ise bu şehir henüz medeni değil demektir. Çünkü yolsuz bir şehir.
Anlatılmaz yaşanır derken yaşayarak hissetmeyi, anlamayı kastederler. Oysa bu şehirde hem anlatılıyor hem de yaşanıyor. Demek ki vatandaşın yaşadığı bu sıkıntıları yetkililer ve ilgililer yaşamıyor, anlatılanları duymuyor.
Tuhaf olan aksini düşünmemizi gerektiren bir gelişme de yok.
Yolların ve şehrin ne olacağı konusunda vatandaşın kafasında herhangi bir netlik, ufukta bir ümit olmadığı gibi teskin eden, süre veren bir açıklama da yok. Yok olması onların da bilmediğinden mi yoksa umursamadıklarından mı belli değil.
Çukur ve çökük yol mevsimini sürekli yaşarken çamur mevsiminden toz mevsimine geçmek üzereyiz. Çamuru arar olacağımızı biliyorum. Tozdan kaçınmak ve korunmak daha zor çünkü.
Şehirde yaşanan sıkıntı ve zorluklarla şikâyetler geldikçe ilgilenilmeye çalışılması sorumluluk gereği değil sorumluların sorunlu olduğu anlamına geldiğini söyler uzmanlar.
Bu memleket hak etmiyor bunca eziyeti.