Şimdi bunun sırası mı diyeceksiniz, haklısınız. Ama ancak fırsat bulabildim. Yazının başlığı aynı zamanda Mesut İZGİLİ beyefendinin yazdığı kitabın adı, daha önce bahsetmiştim. Ankara’da tanışmış iki gün üst üste sohbet etmiş, kitabını imzalayarak bana hediye etmişti.
Kitap, aslında kısa ve hızlı bir yakın dönem Türkiye siyaset tarihini özetliyor. Ayrıca CHP tarihi de denebilir.
Kitabı çok hızlı bir şekilde bitirdim. Aslında yaşım itibari ile anlatılanların bir çoğunu yaşamış, görmüş, duymuş ve okumuştum. Ama birinci elden tanıklıklarla yazılan kitap ‘bak burada da aslında böyle olmuş‘ bilgisini veriyor.
Aslında bugünkü CHP içi tartışmalarla o günün tartışmaları çok benzerlik gösteriyor. O günlerde de parti tabanından ısrarlı uyarılar verilmiş ama Genel Merkez inat etmiş. Baykal’ın kişisel hırsları ve küçük olsun benim olsun anlayışı, uyarılara kulak tıkayışı, Erdoğan’ın önünü açışı tıpkı günümüzdeki CHP tartışmalarına benziyor. Yani korkarım tarih tekerrür ediyor.
Mesut İZGİLİ, 1998 Aralık’ının sonlarında hazırlayıp Genel Merkeze sunduğu raporda gerekli önlemler ve düzenlemeler yapılmazsa yapılacak ilk seçimlerde CHP’nin baraj altında kalacağını net bir şekilde söylemiş. Yanlışları ve yapılması gerekenleri sıralamış. Ama tıpkı bugün olduğu gibi koltuk sevdası, parti ve memleket sevdasından önde geldiği için kulaklar tıkanmış. Nitekim ilk seçimde de (1999) parti baraj altında kaldı.
Bugünde aynı sıkıntılar devam ediyor. Partinin geleceğini kişilere bağlamak, parti içi demokrasiyi hiçe saymak, Ben! diyerek toplumun verdiği mesajlara kulak tıkamak partiye ve ülkeye zarar vermektir. Kimse %20 garanti bu da bize yeter diye düşünmesin. Önemli olan halkın ne düşündüğü…..
O gün ile bugünü karşılaştırdığımda zihniyet açısından bir fark görmüyorum. Fikir verebilmek için bende bir anımı sizinle paylaşayım….. tarih 1990’ların ilk yılları Besni CHP ilçe örgütü tek liste ile kongreye gidiyor. Aday, günümüzde partiye ağır abilik yapan CHP’nin mikseri zat. Sabahında kongre var biz ikimiz baş başa araba ile tur atıyoruz. Bana ‘listemde seni de görmek istiyorum’ diyor. Ben ise cavap olarak ‘seninle çalışmaktan mutlu olurum ama şimdiden söyliyeyim ben aklıma yatmayan bir durum olursa sana karşı çıkarım. Sonradan adamı listeye aldık başımıza bela ettik demeyeceksen baş üstüne’ dedim. Verdiği cevap ‘ben de tam böyle bir arkadaş arıyorum. Hatalarımda beni uyaracak, öneri sunacak bir kişi olmalı. Bu nedenle seni listeme alıyorum’ şeklinde oldu.
Sabahına liste açıklanıyor ben yokum….. işte kafa hala aynı kafa ister sağ parti olsun ister sol parti yöneticiler kendilerine tam biat edecek kapı kulları arıyor. Bu düşünce sağ partilerde kabul görebilir ama sol partilerde olmaması gerekir.
Çok net önerilerinde sunulduğu Mesut İZGİLİ beyin SOLA DÖNÜŞ YOK MU? Kitabını siyasetle ilgilenen herkese özellikle CHP de siyaset yapanlara şiddetle öneririm.
Peki Mesut İZGİLİ kim? Birazda kitabın yazarını tanıyalım. Mesut İZGİLİ, Aksaray doğumlu. Yazar, Fakir BAYKURT ile aynı okulda çalışma ve mücadele etme şerefine nail olmuş emekli bir öğretmen. Emeklilikten sonra Konya’da SHP den ilçe yöneticiliği, CHP den Meram belediye başkan adaylığı, 2 dönem Meram ilçe başkanlığı, Konya milletvekili adaylığı gibi siyasi görevler almış. Bir müddet Konya da yerel gazetede köşe yazarlığı yapmış bir Cumhuriyet aydınıdır.
ASIM ÖCAL
25.8.2018