İlk defa tanıştığımız birinin doğal olarak derinlemesine süzgecinden geçeriz, biz bu duruma ilk intiba da diyebiliriz. Kaşı, gözü, duruşu, mimikleri, konuşması kişinin üzerindeki en büyük etkenlerdendir.
Dost sohbetlerinde iyi bir "ilk izlenim" için sizce hangisi daha önemlidir.? Bana göre saygılı bir şekilde sohbet etmek, göz teması kurabilmek, soru sormak, karşı tarafın sizi dinlediği hissi değer verildiğinin teyididir. Dürüst olabilmek, en önemlisi de insanın kendisi olabilmesi.
İnsan doğası gereği alışılmışın dışında tutum ve davranışlar sergileyebilir. Üslubu patavatsızlığa dönüşmediği sürece bu durum bana göre kabul edilebilir bir durumdur.
Sohbetiyle beni değerli kılacak birinin öncelikle fikirleri olabilmeli. Ancak kast ettiğim sabit fikirli olmak değildir.
Hangi yaşta olursak olalım yeni bir şeyler öğrenen kimselerin ufkunun genişleyeceği ve öğrendiklerinden hayatının sonuna kadar yararlanacağı unutulamamalıdır.
Karşılaştığın birine hal hatır sormak, "nasılsın yada neler yapıyorsun" diye soran birine karşı, insanın kendine has, kendine özgü, kendinden emin bir beden dili ile güler yüzlü olarak yanıt verilebilir. Zaten insan hayatı boyunca bu soruyla binlerce kez karşılaşabiliyor.
Tanıdık bir insanla karşılaştığınızda rahat tavırlarla sıkı bir el ile tokalaşmak da dostluklar arasında samimiyeti pekiştirici ve ilerleyici bir durumdur.
Yazar ve şair olan Maya Angelou "İnsanlar ne söylediğinizi unuturlar, ne yaptığınızı unuturlar ama onlara nasıl hissettirdiğiniz unutmazlar." şeklindeki sözleri bana göre ikili ilişkileri özetlemek açısından unutulmazlar arasındadır.
Yine sohbet ederken iyi bir konuşmacı olmak kadar söz kesmeden iyi bir dinleyici olabilmek fikirsel olarak saygı gerektiren, fikirlerin olgunlaşmasına zaman tanıyan bir kültürdür. Aynı zamanda çoğu insanda olmayan belki de hiç bir zaman olmayacak olan bir kültür noksanlığıdır.
Nedense birbirimizi dinlemeyi bilmiyoruz ve bu nedenledir ki yanlış anlıyoruz yada anlayamıyoruz. Bu durum eğitimle mümkündür. En azından sabretmeyi, sabırla dinlemeyi bir şekilde öğrenmeliyiz.
İnsanlara karşı gayet sıcak kanlı olmalı, gülümsemeli, değer vermeli, değer verdiğini hissettirmeli, unutulmasın ki herkes keyifli vakit geçirebileceği kişiye yönelir. Herkesin kendi özgü bir hayat hikayesi ve dünya görüşü vardır. Bunun ne olduğunu bulmak, anlayabilmek ve iyi bir intiba bırakabilmek ise siz okurlarımın işidir. Esenlikler dilerim...