Eylül ve Leyla her ikisinin haberini alır almaz içinde bulunduğum durumu anlatamam her ikinizde meleksiniz, günahsız, tertemiz bir melaikesiniz, dünyanın kirini üzerinize almadan göçüp gittiniz, belki yapacak çok şeyleriniz vardı, umut yüklü hayalleriniz, kocaman sevgi dolu yüreğiniz ve tertemiz bakışların ve açık sözlülüğünüz, her ikinizde ağlattınız beni bedenleri küçük ama büyük düşünceleriniz olabilecek kızlarımız…
Mekanınız cennet olsun bile diyemiyorum, Allah’ım günahlarınızı affetsin bile diyemiyorum, biliyorum ki zaten günahsız ve cennetliksiniz…
Rabbim başta her iki ailenin yakınlarına sabır versin Türkiye’ nin başı sağ olsun, toplum olarak nereye gidiyoruz bilmiyorum, keşke yüzdelik oranlarından haberim olsa, çok üzücü bir durum duyarlı olmak lazım, uyanık olmak lazım, çocuklu ailelere lütfen dikkat deyip bilinçlendirmek lazım, cezalar caydırıcı nitelikte olmalı, ne yazık ki toplumumuz ahlaki bir çöküntü içerisinde bu ruhsal bunalımın nedenleri nelerdir onun üzerinde çalışılmalı…
İçinde bulunduğumuz zamanda dünya toplumlarının sosyal yapılarını tehdit eden bir çok tehlike söz konusudur, bu tehlike insan bedenini ölüme götüren virüslere benzer şekilde sinsi bir faaliyet göstererek toplumu yıkıma sürüklemektedir…
En büyük tehlike insan topluluğunu ayakta tutan ahlaki değerlerin yozlaşmasıdır…
Eş cinselliğin, fuhuş ticaretinin, cinsel suçların, pornografinin ve tecavüz vakalarının artışı bir toplumdaki ahlaki çöküşün en önemli göstergeleridir…
Dini ve ahlaki değerlerden yoksun toplumlarda cinsel istismar suçu başa çıkılamayan bir bela olmuş ve ahir zaman toplumundaki ahlaki dejenerasyonu tasvir eden hadislerin bugünün dünyasında tam anlamıyla ortaya çıktığı bir gerçektir…