Yıllardır sulu tarıma geçilecek olmanın hayaliyle yatıp kalkan çiftçilerimizin, Adıyaman’ın üç tarafı suyla çevirili olmasına rağmen bir türlü hayali gerçeğe dönüşemedi.

Her platformda yetkililerden “şu barajın temelini atacağız, şunun fizibilite çalışmasını, bunun istimlakini yapacağız, şunun ihale aşamasına gelindi, motopomp tesisini kuracağız” gibi cezbedici cümleler yükseldi…

Zira yükselen söylemler eylemlere dönüşmeyince, gelinen noktada henüz bir arpa boyu yol alınmadığı ve dolayısıyla kayda değer bir gelişmenin belirmediği ortada.

Yani görünürde bir umut var, gerisi sadece laf-ı güzaf…

Çorak araziye ekip biçtiğiyle kıt kanaat geçimini sağlayan, harmanda elde ettiği verimsiz ürünüyle zar zor hayatını idame etmeye çalışan köylümüze, maalesef susuz tarım reva görülmeye devam edecek gibi…

Çünkü burası Adıyaman!

Avamın tabiriyle “sahipsiz memleket…”

Sulu tarım konusunda ahvalimiz budur.

Lakin bu aralar bir başka üzücü haberle daha sarsıldı gariban köylümüz:

Sulu tarımda beliren olumsuz akıbetin bir benzeri de Kırsal Kalkınma projesinde yaşandı!

Yani yıllardır hasretle beklediğini alamazken, bu kez tarımsal destekle de bir ceza yedi!

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunca, 2016 finansal destek programında milyonlarca destek sağlanacak olan 42 il arasında Adıyaman’a yer verilmedi maalesef!

6 başlık altında yapılacağı belirtilen yatırımların destekleneceği programa, neden Adıyaman’ın dâhil edilmediğini ise sanırım bilen çiftçimiz yok.

Arazisi Adıyaman’a göre daha çok sulak, köylüsü Adıyaman’a nispeten daha iyi durumda olan çevremizdeki bazı iller kırsal kalkınma programında yer alırken, Adıyaman’ın göz ardı edilmesi pürmelal ahvalimizin en somut delili olsa gerek.

İşin garip yanı ise, her konuda olduğu gibi bunda da halkımızın, köylümüzün umursamaz davranış sergiliyor olmasıdır.

Ne bir reaksiyon, ne bir ağlayış, ne bir sızlayış, herkes halinden gayet memnunmuş gibi bir hava var.

Eh, ne diyelim!

Boşuna dememişler “Ağlayan bebeğe mama verilmez” diye.

Sen ağlamazsan kimse mama vermez sana ve hep böyle fakr-u zaruret içinde devam eder durursun.

Bizden söylemesi…

Selam, sevgi ve gönül dolusu muhabbetlerimle…

 

 

Bilal KARADAĞ [email protected]