Şehrimizde uzun zamandır öğrencilerin, gençlerin yeterince ders çalışma ortamı bulamadıklarına dair şikâyetleri duymaktayız.
Bu konunun dikkate alınarak çözüm sunulmaması, olsa bile geçici olması, sorunun devam etmesine hatta artmasına neden olmaktadır.
Üniversiteye hazırlanan gençlerimizden tutun da KPSS, TUS, ALES gibi sınavlara hazırlananların veya okulların sınav dönemlerinde lise ve üniversite öğrencilerinin yaşadığı bu sorun köklü, kalıcı ve sürekli bir çözüme ihtiyaç duymaktadır.
Öncelikle şunu belirtelim ki, kendi evinde rahat çalışma ortamı olan gençler evlerini bırakıp yeni yerler aramak zorunda kalmaz. Ya yer darlığı ya sessiz ortamın olmaması ya da ısınma/serinleme sorunu yaşayan veya motivasyon sıkıntısı yaşayan gençlerimiz başka yerler ararlar. Hiçbir gencimiz kolay kolay kendi evindeki rahatı bırakıp da başka mekânlarda çalışmak istemez.
Bu durumda şehir, gençlerin ihtiyacını karşılayacak tedbirler almak, çözüm sunmak zorundadır.
Başta mevcut resmi ya da sivil etüt salonları gözden geçirilmeli, gençlerin buraları tercih etmemelerinin nedenleri tespit edilmeli, aksayan yerler gençlerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde giderilmeli. Görevlilerin tutum ve davranışları, gençlere karşı yaklaşımları dikkatle izlenmeli. Bu yerlerde sıcak havalarda serinletme ve soğuk havalarda ısıtma problemleri yaşanmamalı. Mümkünse öğrencilere günde 1-2 defa çay ikram edilmeli, su ve WC ihtiyaçlarını karşılayacak tedbirler alınmalı.
Özellikle yaz aylarında, tatillerde atıl olan okullarımız için iyi bir planlama ve koordinasyon yapılarak, şehrin belirli bölgelerinde okullar tespit edilerek yukarıda belirttiğimiz şartlar çerçevesinde çalışma ortamları sağlanabilir. Bu da okul idarelerini sıkıntıya sokmayacak şekilde yapılmalı.
Bütün okulları açık tutmanın bir anlamı olmaz, zaten bütün okullarımızda klima yok. Dahası okulların enerji tüketme limitleri olduğunu, bunu aşan okulların bir takım sıkıntılar yaşadığına dair duyumlarım olmuştu. Eğer doğruysa, mesela klimaları çalıştırmak problem oluşturabilir. Bu bir şekilde aşılmalı. İstenen şartlara uygun okullar belirlenerek bir ya da iki sınıf hazırlanabilir. Ya da okullarımızın kütüphaneleri ki hepsinde klima var sanırım ihtiyaca cevap verdiği müddetçe gayet uygundur.
Bu okulların tespiti de bölge bazında ve dengeli yapılmalı. Belirlenecek okullar mesai bitiminde değil gece 22.00 ya da 23.00’e kadar hizmet verebilmeli, bu da talebe göre belirlenebilir. Talebin yoğun olduğu bölgelerde okul ya da sınıf sayısı arttırılabilir. İlkönce az sayıda okulla başlanır ve talebe göre sayı değişebilir.
Kütüphanelerin ders çalışma salonu ya da etüt salonu olarak kullanılması böylesi mekânların azlığından kaynaklanmakta ve kütüphanelerde yığılmalar olmaktadır. Böyle olunca Kütüphane işlevinde aksamalar yaşanabilmektedir.
Bu konuyu, başta Belediyeler olmak üzere, imkânı olan bütün kurumların sahiplenerek gençlerimizin önünü açacak, onlara rahat ders çalışma ortamları sağlamaları, gençlerimizin şehirlerini sahiplenmeleri bakımından da çok önemlidir.