Öcal, emeklilerin geçim sıkıntılarının arttığını belirterek, iktidarın 2024 yılını "Emekliler Yılı" ilan etmesini, emeklilerle dalga geçmek şeklinde nitelendirip tepki gösterdi.
Öcal, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
"2024 yılını emekliler yılı olarak açıklayan iktidara sesleniyorum. Asgari ücretin 17 bin 2 Türk Lirası olduğu bir ülkede 10 bin TL emekli maaşı alan bir kişi nasıl geçinecek? Ev kiralarının 10 bin TL'den başladığı bir ülkede emekli nasıl barınacak? Kurban fiyatlarının 15-20 binleri bulduğu bir ülkede emekli kurban farizasını nasıl yerine getirecek? Emeklileri parkların banklarına mahkûm eden, bir harçlık veremediği için torununa mahcup eden bu iktidar, bir de dalga geçer gibi 2024 yılını emekliler yılı olarak ilan etmiştir." Öcal, emekliliğin insanların uzun yıllar çalıştıktan sonra emeklerinin karşılığını alması gerektiğini vurguladı ve şöyle devam etti: "Emeklilik, hayatın koşturmacasından uzaklaşıp sakinlik ve huzur içinde yaşama zamanıdır. Bu iktidarın politikaları sebebiyle, ülkemizde emekliler ne yıllarca verdikleri emeklerinin karşılığını alabiliyor, ne de sakinlik ve huzur bulabiliyor. Tam aksine geçim kaygısı sebebiyle 75-80 yaşındaki insanlarımız iş arayışında bulunuyorlar. Emeklilik, yaşlılarımızın hobilerini geliştirme, kendini keşfetme vakti olması gerekirken kahretme vaktine dönüşmüştür." Asım Öcal, emeklilerin onurlu bir yaşam sürdürebilmeleri için maaşlarında acilen iyileştirme yapılması gerektiğini ifade etti ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözlerini hatırlattı: "Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu; o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Geçmişte çok güçlüyken, tüm gücüyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, geleceğe güvenle bakmaya hakkı yoktur." Öcal, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: "Tüm bu nedenlerle emekli maaşlarının iyileştirilmesi bir lütuf değil zorunluluktur."
Kaynak : PHA