7. Dönem Toplu Sözleşme öncesinde sahadan talepleri alarak raporlaştırarak Genel Merkeze ilettiklerini dile getiren Mehmet Demir, tekliflerinin makul ve karşılanabilir olduğunu söyleyerek kamu görevlilerinin geçim derdinin arttığını vurguladı. Demir, “Kira artışları başta olmak üzere, market sepetine yansıyan enflasyon, emtia fiyatlarında yaşanan artış, maaş ve ücretlerin büyük bir bölümünü kapsamakta ve geçim derdini büyütmektedir. Hal böyleyken, kamu görevlileri ve sabit gelirlilerin 6 ayda bir gerçekleştirilen ücret artışıyla ayakta durmasına göz yummak Türkiye’nin büyüklüğüne ve gücüne yakışmamaktadır” dedi. “Masanın dışında gelişen beklenmedik durumların faturası kamu görevlilerine kesilmemelidir” diyen Demir, kayıpları en aza indirmek için 2024 yılında maaş/ücret artışlarının üçer aylık dönemlerle yansıtılmasını teklif ettiklerini sözlerine ekledi.
Toplu sözleşme masasının eksikliklerin ve eşitsizliklerin giderilmesi, emeğin hakkının verilmesi için en etkili mekanizma olduğunu kaydeden Demir, eşitsizliklerin ve çarpık uygulamaların 7. Dönem Toplu Sözleşme masasında giderilmesi gerektiğini, bunun olması için emek sarf edeceklerini söyledi.
Sendika olarak hak kayıplarını, haksızlıkları, adaletsizlikleri, mağduriyetleri giderecek teklifleri toplu sözleşme masasına taşıdıklarını söyleyen Demir, “Sorunların çözümüne katkıda bulunma konusunda Kamu İşveren Heyeti’nden/hükûmetten irade bekliyoruz. Üyelerimizin taleplerinden oluşan tekliflerimizin kabul edilmesi, sorunlara çözüm bulunması, mağduriyetlerin giderilmesi, haksızlıkların ortadan kaldırılması için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çalışacak, emek harcayacak, mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.
Pandeminin ardından yaşanan küresel ekonomik krizin ve bölgesel savaşın etkisiyle ekonomiye dair politikaların değiştiğini ve bu değişimden en çok sabit gelirlilerin etkilendiğini belirten Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: 
“Gelir eşitsizliğinin arttığı, orta ve alt gelir gruplarının yaklaştığı, sermayenin gelirinin katlanarak büyüdüğü, tasarruf politikalarının ve dolaylı-doğrudan vergilerin sabit gelirliler üzerine yüklendiği, az alandan çok, çok alandan az vergi sisteminin reel alım gücünü düşürdüğü bir dönemi yaşıyoruz.”
“22 bin liradan kaynaklı olarak en düşük devlet memuruna eksik uygulanan 1.650 TL’nin tazmini sağlanmalıdır. Kamu görevlileri enflasyonun gölgesinde kalmamalı, 2024 yılı için üçer aylık olmak üzere ve iki yıl için toplamda yüzde 110 zam teklifi Kamu İşveren Heyeti tarafından da kabul görmelidir. Türkiye Yüzyılı’na yakışır şekilde, büyüyen Türkiye’den payımızı istiyoruz. Enflasyon tehdidi son bulmalı, eşel mobil sistemi uygulamaya konulmalıdır. Sendikal örgütlülüğü güçlü kılan toplu sözleşme ikramiyesinde artış yapılmalıdır. 3600 ek gösterge düzenlemesinden 1. dereceye yükselen tüm kamu görevlileri yararlandırılmalıdır. Sözleşmeliden kadroya geçen personelin eş tayini sağlanmalıdır. Beklenmedik ekonomik gelişmeler sabit gelirlileri etkilememeli, imza sahibi yetkili konfederasyonla ek protokol yapılmalıdır. Emekli kamu görevlilerinin durumu görmezden gelinmemeli, kendi kaderlerine terk edilmemelidir. 8.077 lira ilave seyyanen zammın ödenmesine yönelik düzenleme teklif ediyoruz. Yüksek yaşam maliyetleri ve kira fiyatları göz önünde bulundurularak aylık 7.650 lira kira yardımı yapılmalıdır. Yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılarak bu sınıfta bulunan çalışanlar genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmelidir. Deprem bölgesindeki kamu görevlilerine ödül verilmeli ve afet tazminatlarının süresi 2025 yılı sonuna kadar uzatılmalıdır. Doğum, ölüm ödenekleri artırılmalıdır, söz verilen evlenme yardımı hayata geçirilmelidir. Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları periyodik olarak yapılmalıdır. 4688 sayılı Kanun ILO normlarına, evrensel ilkelere ve sendikal özgürlüklere uygun hâle getirilmelidir. Kamu personel sisteminde bozulan ücret skalası unvan, kariyer ve liyakat esas alınarak düzeltilmelidir. Akademisyen, mühendis, şube müdürü, müdür, müdür yardımcısı, şef gibi birçok ünvandaki kamu personelinin mali hakları iyileştirilmelidir. Maaşlar vergiyle azaltılmamalı, gelir vergisinde oran yüzde 15’te sabitlenmelidir. Bayramda ayrım olmamalı, kamu görevlilerine de bayram ikramiyesi verilmelidir. Kadın kamu görevlilerinin beklentileri karşılık bulmalı, talepleri önemsenmelidir. Engelli kamu görevlilerinin önündeki engeller kaldırılmalı, pozitif ayrımcılık sağlanmalıdır.”
 

Kaynak : PHA

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan CHP’ye kreş ve ordu tepkisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan CHP’ye kreş ve ordu tepkisi

Kaynak: rss