“Tasarruflu sadece bugünü değil, yarını da düşünme bilincidir. Sadece kendini değil, parçası olduğumuz dünyayı da düşünmek demektir.” Temel Aksoy

Türk ekonomisi için “kamuda tasarruf” hayatı önem taşıyan meselelerin başında geliyor. Bu anlamda Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak’ın gündeme getirdiği kamuda tasarruf tedbirlerinin alınmaya başladığını bildirmesi, yerinde ve ülke ekonomisi için büyük bir öneme sahiptir. Belli kurumlarda görev yapanların milletin parasıyla har vurup harman savurduklarını az çok hepimiz şahit oluyoruz. Çünkü kaynağın nasıl karşılandığını soran yok. Sanki bu harcadıkları kaynakları başka ülkelerden bedava veriliyormuş gibi ya da mecburmuş hissi ile savurganlığa devam ediyor. Öncelikle bu yerleşmiş düşünceden arınmamız gerektiğini herkesin idrak etmesi lazımdır.

Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak’ın verdiği mesajlar; ekonominin kalkınması, enflasyonla mücadele, sürdürülebilir, sağlıklı büyüme sağlanması ve bütçe disiplini olmak üzere kronik haline gelen ekonomik konuları gündeme getirmesi bile başlı başına birçok konuda rahatlama sağlayacaktır. Türkiye’nin yeni döneme ait ilişkin kapasitenin belirlenmesi olarak sıralaması her açıdan faydalı olur. Devlet kurumlarının harcama yeri olmadığı, aksine gereksiz yapılan ödeneklerin kalem kalem belirlenip tedbir almamız icap eder. Bu anlamda öncelikle yetkileri bulunan kişilerin kendi bünyesinde bulunan kurumları ince bir hesaptan geçirmesi vatandaşlık sorumluluğudur. Bu demek değildir devleti temsil eden makamlar özensiz ve pasaklı olacaktır, aksine belli başlı makamlar ülkeyi ve Türk milletini temsil ediyor. Onun için gerekli hassasiyeti göstermek gerekir.

Büyümeden ve istikrardan asla vazgeçilmediği gibi orta vadede de hedeflerin konulması lazımdır. Özellikle de devleti temsil eden kamu denetçileri ve diğer denetçileri olmak üzere devleti zarara uğratacak en ufak bir davranışın içerisinde olmamalıdır. Aşçı-bahçıvan-güvenlik üçgeninden çıkıp gerçek kimliğine yakışacak ve olması gereken kararlara imza atması öncelikli hedefi olmalıdır. Belediyelerden tutun da il ve ilçelerde bulunan kurumların gereksiz ve yersiz harcamaları kısması ve kaçınması birinci önceliğidir. Belediyeler özellikle de bu anlamda çok pervasız davranıyorlar. Yapılan alt veya üst yapı çalışması daha birkaç ay geçmeden tekrardan bakımdan geçiyor ya da yapılan yerler değişime uğruyor. Buralarda büyük meblağların oynadığını bilmeyen yoktur herhalde. Bu duruma artık bir kabulleniş var, çünkü insanlar güzel ve yerinde olan yatırımlar olsun da diğer taraftan haksız kazançların olacağını da tahmin etmektedir. Artık bunların önüne geçme zamanı gelmiş, geçiyor.

Sayın Albayrak’ın dile getirdiği fikir, üzerinde durulması ve ihmal edilmemesi gereken konudur. Bu anlamda atılacak adımlar Türkiye’yi büyük bir rahatlığa kavuşturacaktır. Değinilecek ve anlatılacak o kadar önemli detayların olduğunu belirtmek isterim. Bu yazı ancak ortaya konulan fikrin ne kadar önemli olduğunu birkaç kelime ile belirtmek istedim. Asıl olan bundan sonra atılacak adımların dikkatle takip etmek gerekir. Sayın bakanın bu düşüncesi vatandaş olarak yanında olmamız gerektiğini altını çizmekte yarar vardır. Ülkemize yapılan saldırıları yine millet olarak üstesinden geleceğiz. Bu vesile ile yerli ve milli kaynakların önemi bir daha öne çıkmıştır.

Başaracağız.

Vesselam!