Sanat olarak ne yaptıklarını, bu millete ne verdiklerini hep merak ettiğim birkaç sanatçı bozuntusu, yine kan özlemini gidermek için ortalığa düşmüşler. Hayatı durduracaklarmış ama insanlık için değil!
Gezi eylemlerinde, en çok provoke yapan, halkın malına ve canına kast edenleri en çok kışkırtan bazı sanatçılar, unutulmaya yüz tutmuş olmalı ki, yeniden gündeme girme çabasındalar.
Ama tahmin edildiği gibi, bunu da yine sanatıyla değil, insanlıklarıyla değil, sevgileriyle değil, saygılarıyla değil; kan kokusuyla, nefret duygusuyla ve millet düşmanlığıyla yapmaya niyetliler.
11 Mart’ta Berkin için hayatı durdurun emri vermişler…
Bunu bir emir telaki eden teröristler de sokağa çıkacak.
Emir kulları, emri uygulamak için sokakları ateşe verecek, masum insanların canına ve malına kastedecek ve bunu da insanlık için, sevgi için, kardeşlik için yaptığını söyleyecekler, yerseniz…
Diğer ölümlerdeki tutumlarını görmesek, insanlık için hayatı durdurmaya çalıştıklarını düşüneceğiz.
Ama ne çare, Berkin için hayatı durdurmayı düşünenler, kendilerinden olmayan, kendileri gibi düşünmeyen ve kendi siyasi görüşlerini paylaşmayan insanların ölümünü hiç önemsemediler bile.
İsimlerin hiç önemi yok; Berkin de olsa, Yasin de olsa, Ramazan da olsa, Fırat da olsa bir şey değişmez; bu tür bütün ölümler, insanlığı sorgulatmalı, yüreklerde derin yaralar açmalı ve bir daha gençlerimizin ölmemesi için çaba harcanmalı.
Ama eğer sizin için birisi önemli, diğerleri önemsizse,
Ya da birinin öcünü kim olduğuna bile bakmadan bir başkasından almayı hak biliyorsanız,
Ölenin kimliği, sizin üzüntü oranınızı veya önemsememenizi belirliyorsa,
Öldürenin kimliği de sizin sahiplenmenizi veya sessiz kalmanızı belirleyense,
Siz Berkin için hayatı durdursanız ne olur, durdurmazsanız ne olur?
Çünkü sizde insanlık yok, sevgi yok, saygı yok, kardeşlik duygusu yok.
Siz, merhameti bir yana bırakansınız, ölüme ağlayan değil, daha çok ölüm olması için çabalayansınız.
11 Mart’ta hayatı durdurmanızı isterim…
Ama insanlık için durdurmanızı isterim.
Sadece Berkin için değil, cinayete kurban giden herkes için.
O sanatçıların yerinde olmayı çok isterdim ama onlar gibi at gözlüğüyle hayata bakan olmazdım.
Dünya görüşüne bakmadan, derisinin rengini sorgulamadan, dilini, dinini veya mezhebini araştırmadan, siyasi oyunların kurbanı edilen gençler için hayatı durdururdum.
Hayvani zevkleri için bir genç kızı acımasızca katledenler için de bir çift söz söyler, Özgecan başta olmak üzere tecavüz mağduru bütün kadınlar için hayatı durdururdum…
Kadına uygulanan şiddete karşı çıkarak, bütün mağdur kadınlar için de hayatı durdururdum…
İstismar edilen herkes ve özellikle çocuklar için de hayatı durdurmak gerektiğini söylerdim.
Devletin zorbalığıyla yetinmem, millete zorbalık eden kim olursa olsun, hangi örgüt olursa olsun, hangi cemaat olursa olsun, hangi inanç ve hangi mezhep olursa olsun karşı çıkar, hayatı durdururdum…
Şiddetin kimden geldiğine bakmazdım; şiddetin kendisine karşı çıkardım mesela…
Zulmün kimden olduğuna da bakmazdım; zulmün kendisine karşı dururdum…
Bütün bunları elbette onlar da biliyor.
Ama bunda rant yok…
Prim yapmaz bu, ortalığı kan gölüne çevirmez, millete hayatı zehir etmez.
En önemlisi AK Partiye zarar vermez insanlıkları…
Onların insanlık anlayışı, kendisi gibi düşünmeyenlere hayat hakkı tanımamaktır.
Çok adice bir yaklaşım ama yadırgamıyorum ellerinden başkaca bir şey gelmiyor demek ki…
Tweetimden seçmeler
Ruanda Oteli filmini izledim, çok etkilendim. Irkçılığın ne kadar kötü olduğunu ve insanı insanlıktan çıkardığını gerçek olaydan öğreniyoruz.