Çok iyi her şey olabiliriz, çok iyi insan olamayınca kendi eksenimizde döner dururuz. Meselâ, kendine güvenip bir yenilik yapmaktan, dünyaya bir şeyler katmaktan başlayabiliriz...
Dünyanın kalbini kırdığımızın farkına varabiliriz. İçinde İnsan, hayvan canlı, cansız börtü böcek ot saman sayısız varlık yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. Yine de kocaman dünya yetmiyor birilerine ve kendi menfaatleri uğruna yıkıyor, yakıyorlar şu yılların yorgunluğunu hala taşımaya çalışan dünyayı. Altı-üstü içinde kalacakları 3-5 gün için hem de! Düşünseler kendilerinin olmayan dünyanın ömründen çalıyorlar. Planların sekteye uğrayacağını bile bile bu ne gözü karalık. Sebepsiz yere öldürülen insanlar ve ölenleri için ağlayanların ıslattığı maddelerle kasalarını dolduranlar akletmezler mi “KEFENİN CEBİ OLMADIĞINI” Demokrasi adı altında kendi topraklarına toprak katıyorlar, adına da biz sizin için uğraşıyoruz denilen bir kuşatma bu. İçinde rahatça dolaşması için her türlü kötülüğün elinden bizler tuttuk üstelik. Gelin beraberce öpelim kırdığımız yüreğinden dünyanın. Bizim sandığımız, ama bizden sonrakilerin dünyasını tamamen devirmeden bırakalım onlara. Bize ve evlatlarımıza çok gördüğümüz şu dünyayı gelin torunlarımıza batırmadan bırakalım. Depremdi, seldi, her tür doğal afetlerle vesaire, dünya bizden intikam alıyor olamaz mı? Dünya bitkin biz bitkin. Belini iki büklüm ettiğimiz dünya için hadi, cesaret gösterelim, deneyelim. Yediden-yetmişe herkesin yapabileceği bir şeyler mutlaka vardır. Bizler, hem adalet isteyip, hem de en büyük adaletsizliği yapmayalım. Daha çok ağlatmadan dünyanın anasını. İşte bu ve daha birçok nedenle hepimizin güzel projelere ve başarılara imza atacağına inanıyorum. Şu fevkalade kirlettiğimiz dünya hepimizin, ama gelecek yalnızca bizim değildir, bizden sonrakilere çevre sorunlarından, insan atıklarından arındırılmış bir dünya bırakmak en öncelikli gayretimiz olsun.

Ayser ÖZBAKIR