BİZ ACIDA BİLE KARDEŞ OLAMADIK!
Bu coğrafyada farklılıklarımızla birlikte bir arada yaşamanın ne kadar önemli olduğunu kavrayamadık. Oysa çok iyi bilirim ki biz birbirimizle ne kadar kavgalı olursak olalım, birimizin taziyesi olduğu zaman bir araya gelirdik , acımızı paylaşırdık. Hatta barış taziyelerde sağlanırdı. Bizim topraklarımızda birlik, beraberlik ve dayanışma vardı. Peki, ne oldu bizim öz değerlerimize? Bir annenin cenazesine saldıracak kadar güruhlaştık…
Anadolu Ereni Hacı Bektaş- ı Veli derki ,’’ Düşmanınızın dahi insan olduğunu unutmayınız’’
HDP Eşbaşkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un cenazesi, daha birkaç gün önce korkunç, utanç verici bir saldırıya uğradı. Hepimizin, ama hepimizin gözleri önünde …Siz siyasi düşüncesine katılırsınız veya katılmazsınız bu ayrı bir konu..
Bu ahlaki çöküntüyü bu vicdansızlığı neyle açıklarız, ben söyleyecek söz bulamıyorum…
Peki ülkeyi ayrıştıranların, kutuplaştıranların bu duruma zemin hazırlamakta hiç mi suçları yok? Bu ülkede eğer bir anne vasiyeti üzerine istediği yere defin edilemiyorsa , ordan çıkartılıp başka bir yere defin edilmek zorunda bırakılıyorsa sözün bittiği yerdeyiz. Kin, nefret ve düşmanlıkla doldurulanlar , buna meyilli olanlar bu ülkeye en büyük yanlışı en büyük ihaneti yapanlardır.
Sn. Sırrı Süreyya Önder’in dediği gibi ;
“Toprağın altında buluşmayı bile beceremiyorsak bu iklimi yaratan siyasetçilerin günahı yok mu,?
Evi İncek’te bir anne. Hep pencereden bakar ve ‘Beni bu mezara gömün’ dermiş. Onu vasiyeti gereği, istek ettiği mezarlığa gömmeye çalışırken ‘Buraya Kürdü, Alevi’yi, Ermeni’yi gömdürtmeyiz, gömerseniz de çıkarır parçalarız!’ diye bağırdılar.
Bakın tarihten önemli bir örnek vermek istiyorum. Atatürk’ün Çanakkale’de Anzaklı annelere söylediklerini hatırlatmak isterim.
‘’ Bu memleket topraklarında kanlarını döken kahramanlar!
Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana , koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra , artık bizim evlatlarımız olmuşlardır. ( Atatürk 1934)
Tarihimizde bu kadar anlamlı örnekler varken , herkesin bir kez daha düşünmesi gerekir. Üzülerek söylüyorum, biz acıda bile kardeş olamadık! 15.09.2017
Fatma ULUBEY