İsias Otel davası kapsamında 11 sanığın yargılanmasına Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Sanıklardan mimar Erdem Yıldız'ın müdafiliğini yapan İzmir Barosu avukatlarından Serbülent Özavcı davaya ilişkin olarak, suçlu suçsuz ayrımı yapılmadan, herkesin bir torbaya koyularak yargılandığını iddia etti ve asıl suçluların dışarıda olduğunu söyledi.
6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 72 kişiye mezar olan İsias davasında sanık mimar Erdem Yıldız'ın avukatı olan Serbülent Özavcı, "Dosya sanıkların ifadesinin alınması ile başladı, otel sahibi olan sanığın ifadesi tamamlandı, sanığa hem sanık müvekkilleri hem de müşteki vekilleri çeşitli sorular yöneltti. Olaya ilişkin şunu söylemek istiyorum, dosyada suçlu ve suçsuz ayrımı yapılmadan, herkes bir torbaya koyulmak suretiyle bizce yargılama yapıldı ve bilirkişi raporlarına göre asli kusurlu bulunan kişiler tutuksuz yargılanırken, kusur verilmeyen, -mesela benim müvekkilimde olduğu gibi- bazı kusur verilmeyen kişilerin tutuklu olarak yargılanmasına devam edildi. Bunun hukuka uygun olmadığını düşünüyorum. Maddi gerçeğe ulaşmak bakımından, yargılamada çapraz sorgu imkanımız da var. Çeşitli sorularla bu hususlar ortaya çıkacak.
"Asıl failler dışarıda"
İkinci gün de devam edilen ve müşteki yakınlarının dinlenmeye başlandığı İsisas davasında sanık avukatlarının da müşteki avukatlarının da iddiası asıl sorumluların yargılama sürecinde yer almadıkları ve dışarıda serbestçe gezdikleri yönündeydi. Aynı hususa temas eden İzmir Barosu avukatlarından Serbülent Özavcı, asıl sorumlular kim sorusuna, ruhsatı veren belediye ve idare çalışanlarını işaret etti.
Özavcı açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bence asıl sorumlu olanlar, asıl failler dışarıda çünkü ruhsatla ilgili, özellikle otele dönüştürülmesi aşamasında alınan ruhsatla ilgili problemler var. Bu problemlerde idarenin bariz şekilde kusuru var. Kusurlu olanlar yargılanmadığı halde, dosyada bilirkişi raporuyla kusur verilmeyen, hiçbir şekilde kusuru olmayan müvekkilim gibi bir kısım sanıklar tutuklu olarak yargılanıyor. Oysa hukukun işlemesi, adaletin tecellisi bakımından, kusur ayrımının yapılması, suçlu-suçsuz ayrımının yapılması gerekiyor.
Müvekkilim mimar olduğu halde iddianamede statik proje müellifi olarak tanımlanıyor. Statik proje müellifi olması mümkün değil. Statik proje müellifi ancak inşaat mühendisi olabilir. Sokaktaki birine sorsanız bile bir mimarın statik proje müellifi olamayacağını herkes bilir. Ancak bunu bugüne kadar kimse dinlemedi. Bu savunmamızı ya da gerekçelerimizi kimse dinlemedi. Bugün-yarın yargılama devam edecek. Bu hususun yargılama sırasında net olarak anlaşılacağını düşünüyorum.
Davanın sonucunda mutlaka kusurlu olan birileri var. Hem onların ceza alabileceğini düşünüyorum, hem de henüz soruşturma izni verilmediği için kamu görevlileriyle ilgili dosya tefrik edildi. Gerçek manada asli kusurlu olanların, ruhsata izin veren ya da ruhsat veren, eksik evraklarla ruhsat veren ilgili idarenin belediye çalışanları olduğunu düşünüyorum."
Kaynak : PHA