“Ege bölgesinde ikamet etmekteyim. Memur olan kızımın tayini Adıyaman’a çıkınca şok oldum!

Adıyaman’ın Güneydoğu Anadolu bölgesinde yer alıyor olması nedeniyle, bu kentte terör eylemleri vardır düşüncesiyle hayli ürkmüştüm!

PKK terör örgütünün yuvalandığı Güneydoğu’da, bizim gibi yabancılar barınamaz! Canımdan çok sevdiğim biricik kızımı böyle bir kaos ortamına nasıl gönderebilirim diye üzülmüştüm!

İçimi sarıp sarmalayan derin üzüntü ve korkuya rağmen, kızımla birlikte geldik Adıyaman’a.

Yaklaşık bir haftadır buradayım. Ancak açık yüreklilikle söylemeliyim ki; gördüğüm manzara karşısında hayrete düştüm:

Meğer Adıyaman, dışarıdan görüldüğü gibi değilmiş. Güneydoğu’nun vermiş olduğu olumsuz izlenimden tamamen uzak, sakin ve huzurlu bir şehirmiş.

Terör adına en ufak bir emarenin olmadığını gördüm bu şehirde. Batı’ya yanlış lanse edilmiş olduğunun farkına vardım.”

Yukarıda sıralanan cümleler, Ege bölgesinden Adıyaman’a gelen bir vatandaşa ait. Bir çay ocağında tevafukken tanışmış olduğumuz bu vatandaş, söz konusu cümleleri sıraladıktan sonra, Adıyaman’ın dışarıdan görüldüğü gibi olmadığını açık yüreklilikle ifade etti.

Evet, bölgemizin özellikle doğusunda terör eylemlerinin sık sık yaşanıyor olmasına millet olarak şahit oluyoruz: 1980’li yıllarından buyana toprağın kara bağrına nice yiğitler düştü! Nice anaların yüreği paralandı! 30 yıldır kardeş kardeşin canına kıyıyor!

Bu nedenledir ki; Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin adı terörle özdeşleşti! Batı bölgeleri, bizi öcü gibi görmeye başladı!

Doğal olarak Egeli arkadaşımızın kendince haklı yönü var:

Oysa Adıyaman, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde olmasına, farklı etnik yapı ve mezheplerin var olmasına rağmen, teröre asla pirim verilmediği huzurlu bir kent.

Bir tarafta camilerde namaz kılınır, diğer tarafta kilisede ibadet edilir, bir diğer tarafta cem evinde semah halkası kurulur.

Keza Türkmen, Kürt ve Zaza kökenli vatandaşlar diyalog içerisinde, kardeşçe bir hayat sürdürmekteler.  

Türlü farklılıklarla birlikte zengin bir kültüre sahip olan, huzurun, sevginin ve barışın abidesi konumunda bulunan Adıyaman’ın, Batı’da olumsuz bir imajla yaftalanmış olması büyük bir talihsizliktir.

Tayini Adıyaman’a çıkarken olumsuz imajdan ötürü ağlayarak gelen, ahaliyi tanıdıktan sonra yanıldığını ifade eden ve belli bir süre sonra farklı bir kente tayin edilirken, gitmemekte direnen nice insanlar tanıdım bu şehirde.

Aslında bu olumsuz algının ivedilikle bertaraf edilmesi için herkese ayrı ayrı görevler düşüyor.

Her Adıyamanlı, kendisini birer gönüllü elçi olarak görmeli, Batı’daki olumsuz imaj ve algının yok edilmesi ve de sırtımıza yapıştırılmış kara yaftanın zayi olması yönünde çaba harcamalı.   

Çünkü burası Adıyaman…

Huzurun, sevginin, barışın, kardeşliğin, dostluğun, hoşgörünün tavan yaptığı bir il.

Çarşısında, pazarında, cadde ve sokaklarında buram buram insan sevgisi kokan ender illerdendir burası.

Selam, sevgi ve gönül dolusu muhabbetlerimle...

                                 

                                Bilal KARADAĞ

                               [email protected]