“Çocuklarımızın terbiyesi, onlara sakince oturmayı ve bundan zevk almayı öğretmekle başlar.” Kızılderili Atasözü

Son dönemde vahşice meydana gelen “çocuk istismarı” hepimiz için adeta utanç verici durum olmuştur. Bu olay üzerinde konuşmak ne kadar doğru olabilir bilmiyorum, ama yazmadan duramıyor, insanın vicdanı sızlıyor. Çünkü ne yazacağını, nasıl yazacağını bilmiyorsun? Durumu ifade etmek için başvuracağın her kelime hafif ve havada kalacak, duyguları tercüman etmekte yetersiz olacaktır.  Adana’daki yaşanan vaka tüm toplum için bir yıkım oldu. Bu olayı küçücük bedene yaşatan “canavar ya da insan dışı varlık” için hangi kelimeyi kullanırsan kullan eksik olacaktır. Canlı türünde hiçbirinin gerçekleştirmeyeceği durumu, bu ruh hastası toplumu derinden sarsmıştır.

Toplumsal konularda infial yaratan olayların yaşanmaması için tüm kurumlarca anlatılmasında fayda vardır. Her bireyin eğitim seviyesine bakarak ve kültür yaşantısını ele alarak anlatmak gerekir. Özellikle de toplumun hassas olduğu konularda daha duyarlı olmamız lazım. Bazı cemaat ve tarikatların kendi aralarında tartışacağına ve yarışacağına, dinimiz gereği çocuklara “nasıl bakmalıyız” ve çocuklarla “nasıl yaşamalıyız” sorularla halkı aydınlatması daha doğru olmaz mı? Cinsel konular üzerinde tartışma konusu olması kimseye bir şey kazandırmaz. Aksine daha da üzülecek durumların gündeme gelmesi ile alay konusu haline geliyor.

Bu konuda bence en önemli sorumluluk medyaya düşmektedir. Çünkü çevrilen diziler bu konuda duyarlı olması gerekir. Toplumu rahatsız eden olayların gündeme gelişi de bir o kadar da önemlidir. Çünkü olumsuz örnekleri medyaya yansıtırken, özendirici şekilde gösterilmemesi lazım. Çünkü toplumun büyük çoğunluğu ekranlarda meydana gelen; dizi, film ve diğer programları olmak üzere halkın üzerinde büyük bir etkisi vardır. Adeta rehber ve yaşam koçu olarak görev yapmaktadır. İstismar olsun başka olumsuz konular olsun medya, internet ve gazete eliyle tekrardan üzecek şekilde anlatmasına ve gösterilmesine dikkat etmek gerekir.

Toplum nezdinde rahatsız edici olayların bir komisyon tarafından derlenmesi gerekir. Çünkü yaşanan olayların psikolog gözüyle değerlendirmesi önemlidir. Bundan sonra en azında olayların meydana gelmemesi için önlem alınacak durumlar olabilir. Bu olayın psikolojik boyutunu her yönüyle detaylandırması ülke için yararlı olacaktır. Hep birlikte elimizi taşın altına koyarak sorunların üstesinden gelmemiz gerekir, siyasetten medyasına kadar herkese büyük bir sorumluluk düşmektedir.

Vesselam!