Bir televizyon programında konuşan Babacan, Suriye’deki yönetim boşluğunun doğru şekilde doldurulmasının önemine dikkat çekti. "Suriye'deki bütün kesimlerin temsil edildiği bir yönetim kurmak gerekiyor. Arap'ı, Kürt'ü, Yezidi'si, Nusayri'si hepsinin içinde olacak. Etnisitesine, dinine, mezhebine bakmadan bütün kesimler kendilerini yönetimde görmeli" ifadelerini kullanan Babacan, geçiş sürecinin sağlıklı bir zemine oturmasının bölge barışı için kritik olduğunu söyledi.
"Nusayrilere Yönelik Rövanşist Tutumları Önlemek Gerekir"
Babacan, Suriye'deki Nusayri topluluğunun korunması gerektiğini belirterek, intikam duygusuyla yapılacak her türlü hamlenin tehlikeli sonuçlar doğurabileceğine işaret etti. "Suriye'deki Nusayrilere karşı herhangi bir rövanşist tutum, bir intikam hissiyatıyla herhangi bir girişim olmaması gerekiyor. Oradaki Nusayri vatandaşları da koruyacak bir yaklaşım gerekiyor" dedi.
Bu bağlamda, azınlık haklarının korunduğu bir demokrasinin Suriye için ideal model olacağını belirten Babacan, "Azınlık haklarının da korunduğu bir demokrasi gerekiyor. Bu demokrasi modelinin geçiş sürecine de yansıtılması lazım" ifadelerini kullandı.
"Rejimin Çökmesi Sevinilmesi Gereken Bir Husus"
DEVA Partisi lideri, Suriye'deki rejimin çökmesinin olumlu bir gelişme olduğunu belirterek, bu durumun bölge halkı açısından memnuniyetle karşılanması gerektiğini ifade etti. "Kendi insanına işkence eden, kendi halkının üzerine bombalar yağdıran bir rejim artık yok. Bu, hepimiz için sevinilmesi gereken bir husus" diyen Babacan, milyonlarca Suriyelinin başka ülkelere göç etmek zorunda kalmasının temel nedeninin rejimin zulmü olduğunu söyledi.
"Geçiş Süreci Hükümeti Kurulmalı"
Suriye’de geçici hükümetin 1 Mart’a kadar görev yapacağını hatırlatan Babacan, bu süreçte asıl hedefin geçiş süreci hükümetini kurmak olduğunu söyledi. Babacan, "1 Mart’a kadar geçerli olan bir hükümet var. Ondan sonra asıl geçiş süreci hükümeti oluşturulacak. Bu hükümetin temsil gücü yüksek olması şart. Herkes, kendini yönetimde görmeli" ifadelerini kullandı.
"Türkiye, Artık Suriye'nin İç Meselelerinde Taraf"
Türkiye'nin Suriye’deki rolüne ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Babacan, Ankara'nın Suriye’nin iç meselelerinde taraf konumunda olduğunu belirtti. Babacan, "Türkiye, Suriye'nin iç meselelerinde taraf oldu. Orada desteklediğimiz silahlı gruplar var, milli ordumuz var. Bu varlığı istikrar ve barış için kullanmalıyız" dedi.
Türkiye'nin Suriye’deki gruplarla diyalog içinde olması gerektiğine vurgu yapan Babacan, "En karşıt gördüğümüz gruplarla dahi konuşuyor olabilmeliyiz. Çünkü bu sorunlar nihayetinde diyalogla çözülecek" değerlendirmesinde bulundu.
"İsrail-Filistin Meselesi Orta Doğu’nun Kök Sorunu"
Konuşmasında İsrail-Filistin meselesine de değinen Babacan, Filistin sorununu çözmeden Orta Doğu’daki diğer sorunların çözülemeyeceğini ifade etti. Babacan, "Orta Doğu’daki meselelerin çoğunun kökünde İsrail-Filistin meselesi var. Bu sorunu çözmeden diğer sorunları çözmek mümkün değil" dedi.
İsrail’in Gazze’deki operasyonlarına ilişkin de sert ifadeler kullanan Babacan, "İsrail devleti, Gazze’de 50 bin insanın ölümüne sebep oldu. Bunların çoğu kadın ve çocuk. İsrail, uluslararası hukuku çiğneyerek savaş suçu işledi" açıklamasında bulundu.
Çoğulcu Demokrasi ve Diyalog Vurgusu
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın Suriye’ye dair yaptığı bu açıklamalar, bölge için çoğulcu bir demokrasi çağrısını öne çıkarıyor. Babacan, etnik ve mezhepsel tüm unsurların temsil edildiği bir yönetim modelinin, Suriye'deki barışın kalıcı olması için şart olduğunu belirtiyor. Ayrıca Türkiye'nin Suriye politikalarının değişmesi ve tüm taraflarla diyalog kurulması gerektiğini vurgulayan Babacan, bölgedeki barış sürecine yönelik umutların artırılması gerektiğini ifade ediyor.
Kaynak : PHA