Canlı, sağlıklı ve genç bir cilde sahip olmak kadın erkek hemen herkesin hayalidir. Oysaki yaş almayla birlikte zamanın izleri cilt üzerinde belirginlik kazanmaya başlar. İnce çizgilenme, kırışıklık, sarkma ve lekelenme gibi yaş alma belirtileri zaman içinde cildin elastikiyetini kaybetmesine bağlı olarak ortaya çıkar. Günümüzde uygulanmakta olan cilt gençleştirme yöntemleri ile bu belirtileri azaltmak hatta tersine çevirmek mümkün olabilmektedir. Op. Dr. Evren İşçi hasta özelinde planladığı ve titizlikle uyguladığı eksozom ve fibroblast tedavileriyle daha genç bir cilde sahip olmak isteyen kadın ve erkeklere etkili çözümler sunmaktadır.
Fibroblast Nedir?
Cilt dokusunun yapı taşları arasında yer alan fibroblast, cildin dermis tabakasında bulunur. Kolajen, elastin ve diğer yapısal proteinlerin üretiminden sorumlu olan fibroblastların aktivitesi yaş almayla birlikte azalır. Bu da cildin sıkılığını, esnekliğini ve genç bir görünüme sahip olmasını sağlayan proteinlerin azalması anlamına gelir. Bunun sonucunda ciltte yaşlanma belirtileri görülmeye başlar.
Fibroblast, estetik amaçlı olarak; dudak üstündeki çizgilerin, ciltteki çukurlukların, kırışıklıkların, cilt çatlaklarının, kaza ya da doğum sonrası oluşan doku kayıplarının, sivilce ve su çiçeği izlerinin tedavisi için kullanılabilir.
Fibroblast tedavisi kapsamında hastadan yaklaşık 3 mm çapında olacak şekilde bir doku örneği alınması gerekir. Bunun için kulak arkası, kasık bölgesi ya da kol içi gibi güneş görmeyen ve estetik görünümü bozmayacak bir bölgeye lokal anestezi uygulanır. Daha sonra punch biyopsi ile doku örneği alınır. Bu süreç hastanın acı ya da ağrı hissetmesine neden olmaz.
Punch biyopsi ile alınan doku örneği, özel bir kitin içerisine yerleştirilir. En fazla 24 saat içerisinde ve soğuk zincir bozulmadan laboratuvara ulaştırılmalıdır. Sağlık Bakanlığının üretim izni verdiği ve uluslararası standartlarda çalışan laboratuvarlarda ilk olarak fibroblast hücreler biyopsi materyalinden ayrıştırılır. Bir sonraki adım bu hücrelerin aseptik koşullarda çoğaltılması ya da üretilmesi olur. Yaklaşık 4 ila 6 hafta arasında tamamlanan üretim sürecinin sonunda detaylı kalite kontrol testleri uygulanır ve ürün enjekte edilebilir hale getirilir. Son aşamada hastaya nakledilmek üzere steril flakonlar içerisinde sunulur.
Fibroblast Cilt Sıkılaştırması Sağlar mı?
Yaşlanmayla birlikte ciltte ortaya çıkan çizgiler, kırışıklıklar, lekelenmeler ve cildin canlılığını kaybetmesi gibi sorunların tedavisi amacıyla otolog bir tedavi olan fibroblast enjeksiyonundan faydalanılabilir. Cilde enjekte edilen fibroblast hücreleri, nakledildikleri bölgede faaliyete geçer. Kolajen ve elastin üretimini tetikleyerek cilt yapısına bozulan protein yapısının düzenlenmesine katkıda bulunur. Ciltteki yaşlanma belirtilerinin ortadan kaldırılması yoluyla önemli bir anti-aging aktivite gerçekleştirir.
Akne izleri ve nazolabial kıvrım kırışıklıkları gibi yüz kontur deformiteleri cilt görünümünün bozulmasına ve estetik açıdan rahatsızlık hissine yol açarak psikolojik rahatsızlıklara neden olabilir. Yumuşak dokuların büyütülmesi amacıyla uygulanan ana terapötik yaklaşımların başında dermal dolgu maddeleri enjeksiyonu gelir. Dolgu enjeksiyonuna göre otolog bir tedavi olması nedeniyle fibroblast tedavisi daha çok tercih edilir. Fibroblast tedavisinin herhangi bir alerjik reaksiyona neden olması riski yoktur.
Fibroblast Tedavisi Nasıl Yapılır?
Son yılların en çok uygulanan tedavilerinden biri olan fibroblast tedavisi, cilt görünümünün iyileştirilmesi ve cildin sıkılaştırılması için sıklıkla tercih edilir. Laboratuvar ortamında işlemden geçirilip fibroblast süreci başlatıldıktan sonra 4 hafta içinde 100 milyon hücre nakil işlemine hazır hale getirilir.
Steril flakonlar içine alınan fibroblastlar en küçük 26G enjektör kullanılarak ve mezoterapi tekniğiyle çoklu enjeksiyonlar şeklinde uygulanır. Alın, göz çevresi, dudak çevresi, çene, dekolte bölgesi ve eller fibroblast tedavisinin en çok uygulandığı bölgelerdir. Uygulama sıklığı 2 ila 6 hafta olmak üzere hasta özelinde değişmekle birlikte fibroblast tedavisi 3 haftalık kürler şeklinde uygulanır.
Kürlerden her birinde ortalama 30 milyon fibroblast hücresi enjekte edilir. Fibroblast hücreleri dondurulabilir ve istenilen zaman 2. ve 3. doz olarak kullanılmak üzere -196 derecede, buhar fazındaki tanklarda saklanma yoluyla korunabilir.
Uzun süreli etkilere sahip olan fibroblast tedavisinin; hastanın yaşam kalitesi, cilt yapısı, su tüketim miktarı, yaşı, UV ışınlarına maruziyet, stres faktörü, genetik özellikleri, sigara ve alkol kullanıl alışkanlıklarından etkilenmesi mümkündür.
Fibroblast tedavisinden sonra hastalar güneş ışınlarına doğrudan maruz kalmaktan kaçınmalıdır. Hastanın konforunun artması için uygulama günü soğuk kompres yapılması fayda sağlayabilir. Cildinde çeşitli sorunlar bulunan, cilt dokusunun gençleştirilmesi ya da zaman içinde cilt dokusunda oluşan deformasyonların giderilmesini isteyen kişiler fibroblast tedavisinden faydalanabilirler. Kişinin kendi hücreleri kullanılarak uygulanan fibroblast tedavisi, otolog bir tedavi olma özelliğine sahiptir. Bu nedenle fibroblast tedavisinden sonra alerji riski bulunmaz ve fibroblast güvenli bir uygulama olarak öne çıkar.
Fibroblast tedavisinden optimum fayda sağlanması için uygulama yapılan kişinin 30 ila 40 yaş aralığında olması önemli bir avantajdır. Tedavinin sağladığı fayda ve iyileştirici etki çoğunlukla ikinci enjeksiyonun ardından fark edilir bir hal almaya başlar.