Ramazan-ı Şerif’in idrak edildiği şu günlerde, İslam dünyasında masum insanların üzerine tonlarca kurşun yağdırılıyor.

 Rabiatül Adeviyye’de kan gövdeyi götürüyor, Kahire kan ağlıyor, Şam’ın kalbi bombalarla parçalanıyor, Bağdat yerle yeksan oluyor ve bütün bunlara karşı Batı âlemi suskun duruyor.

            Sözde insan hakları savunucuları suspus olmuş, Amerikan kör ve sağır kalmış, Avrupa her zaman olduğu gibi vurdumduymaz davranıyor.
            Şu günlerde Adeviyye’de yaşananların onda biri Hıristiyan âleminde yaşanıyor olsaydı, Batılılar dünyayı tersine çevirilerdi, lakin söz konusu İslam coğrafyası olunca nasılda anlaşılmışçasına herkes başını kuma koymuş görüyor musunuz?
            Devekuşu misali başınız kumda bulunsa, vicdanlarınız kör ve sağır olsa bile cüsseleriniz mazlumların ahıyla cüruflaşıyor ama sizler bunu idrak edemeyecek kadar gafilsiniz…
            İstanbul’daki Gezi Parkı olaylarını 24 saat canlı yayında abarta abarta vermeyi çok iyi bilirsiniz siz. Bir kaşık suda fırtınalar kopartırcasına Türkiye’yi yerden yere vurmayı da çok iyi becerirsiniz, fakat Kahire sokaklarını görmezden gelirsiniz çünkü sizin mayanız bu!
            Hadi onları da bir kenara bıraktık, pekâlâ şu bizim Geziciler neredeler, Gezi olayları için haykıranlar, sokakları canhıraş tutanlar, güya toplumun menfaatini savunuyor gibi görünenler sahi nerededirler?
Yüzlerce insanın cesedi yerde yatıyorken, binlerce yaralı hastane koridorlarına koşuyorken, 3-5 ağaç için eylem yapanlar neden Mısır’da akan kana dur demek için eylem yapamıyorlar?
Neden gözleri görmüyor, neden kulakları duymuyor, neden kalpleri sızlamıyor…
Günlerce eylem düzenleyerek bir kaşık suda fırtına kopartan, haftalarca sokakları mesken edinen, yolda geçen başörtülülere vahşice saldıran, camilere girip sergilerini ayakkabılarıyla çiğneyen, bununla da yetinmeyip mabedin odağında alkol tüketen güruh neredesiniz?
            Hani demokrasi havarisiydiniz, hani insan hak ve hürriyetinden yana olduğunuzu haykırıyordunuz, Adeviyye’deki vahşeti göremiyorsanız bilensiz ki siz bir hiçsiziniz. Yüreğiniz katılaşmış, gözleriniz ketumlaşmış demektir.  
            Başından kurşun yiyen ve babasının kucağında ağlaşarak, “Baba tut başımın üzerinde elini, başım kanıyor” diyen masum çocuğun çığlıklarını göremeyecek, duyamayacak kadar katı yüreklisiniz siz ey vicdanı kurular!
            Hadi gelin bugünde İslam coğrafyasının kalbinde barbarca yaşanan katliamların durması için eylem yapın, sokakları mesken tutun. Hadi yapın bunu ki dünya âlem sizi alkış yağmuruna tutsun, ama nerede…       
 
 
        Bilal KARADAĞ