El sanatları öğretmeni Zeynep Hanbay tarafından, Adıyaman'da son 100 yıllık süreçte giyilen kıyafetler ve kullanılan aksesuarlar ile yöresel simgelerin harmanlandığı 'Adıyaman Yöresel Giysiler Koleksiyonu' resim sergisi açıldı.
İlki Kommagene Karşılama Merkezi'nde açılan ve büyük beğeni toplayan resim sergisi, Adıyaman'ın il oluşunun 69. Yılı münasebetiyle bu kez AVM'de düzenlendi. El sanatları öğretmeni Zeynep Hanbay'ın 20 yıllık folklorik bebek çalışmasının resmedildiği sergi yine büyük takdir topladı. 20 yıldır biriktirdiği folklorik bebeklerin 6 Şubat depremlerinde enkaz altında kalması nedeniyle elinde sadece fotoğraflar kalan Hanbay, çalışmasını gittiği resim kursunda edindiği eğitim ile resmetti ve 20'ye ulaşan resimlerini de bir sergiye dönüştürdü.
Adıyaman Park AVM'de düzenlenen ikinci sergisinde sanatseverler ve tarih meraklılarıyla tek tek ilgilenerek her resimdeki ayrıntıları anlatan Hanbay, "Bu sergi bir tesadüfler zinciriyle başladı. Ben el sanatları öğretmeniyim. Deprem sürecinde emekli oldum, İstanbul'a gittim. Bir kurs merkezine giderek beni bir kursa kaydedin dedim. Tesadüfen moda portfolyösü diye bir kursa başladım. İki hafta kadar eskiz çalışmaları sonrası, telefonumda gezinirken folklorik bebeklerimi gördüm ve hocama gösterdim, bunlar depremde enkazda kaldı bunları çizsem olur mu diye sordum." sözleriyle sergiye uzanan resim serüvenini anlattı.
Hanbay açıklamasında, "25-30 yılın birikimi folklorik bebekler ve kıyafetleri. Bir, üç, beş derken 20 resim ortaya çıktı. Adıyaman en hakim olduğum konu zaten. Kültür Müdürlüğümüz ile iş birliği içerisinde ilk sergimi Adıyaman Kommagene Karşılama Merkezi'nde yaptık. İkincisi de Adıyaman'ın il oluşu vesilesiyle alışveriş merkezinde yapalım mı dediler, tamam dedik, çok da güzel oldu. İlgi yoğun, ben bir ressam değilim, resim öğretmeni değilim, çizimlerim var sadece. Burada en çok üzerinde durduğum, iddia ettiğim şey, Adıyaman'la ilgili her şey. Her resimde mutlaka Adıyaman'dan bir detay var. Birinde buğday var, birinde tütün var, birinde üzüm var, çelenk denilen nazarlığımız var, dağ keçisi var. Giysiler konusunda burada en çok iddiam. Benim ulaşabildiğim en uzak tarihe kadar, tamamı son 100 yıla ait. Her gelen diyor ki, ninem böyleydi, annem böyleydi, bizim mahallede bu vardı. Herkes gerçekten birine benzetiyor, birinden bir şey görüyor. Bu da beni mutlu ediyor." dedi.
Kaynak : PHA