Eğitim Sen Adıyaman Şubesi ve Eğitim İş Adıyaman Temsilciliği'ne bağlı öğretmenler, kanunun hazırlık sürecinde öğretmenlerin taleplerinin dikkate alınmadığını belirterek, mevcut haliyle yasa taslağına itiraz ettiklerini açıkladılar. Özellikle öğretmenlerin sosyal ve mesleki haklarının göz ardı edildiğini savunan eğitim sendikaları, yasanın öğretmenler için daha zor şartlar getireceğini öne sürüyor.
"Sendikaların Temel İtirazları"
Eğitim sendikaları, Öğretmenlik Mesleği Kanunu'na dair eleştirilerini geniş kapsamlı bir açıklamayla kamuoyuna sundu. Açıklamada, kanunun öğretmenlerin mesleki haklarını güvence altına almak yerine, ayrımcılığı ve eşitsizliği artırdığına dikkat çekildi. İşte sendikaların öne çıkan itirazları:
Meslek Tanımı Yetersiz: Sendikalar, kanunun öğretmenlik mesleğini tanımlamakta yetersiz kaldığını savunuyor. Öğretmenlerin görev ve sorumlulukları, sosyal hakları ve örgütlenme özgürlükleri gibi konuların kanun kapsamında yer almadığını belirten sendikalar, bu eksikliklerin öğretmenleri zayıflattığını dile getiriyor.
Unvan Ayrımı: Kanunda yer alan uzman öğretmen ve başöğretmen unvanlarının öğretmenler arasında ayrımcılık yarattığı eleştirisi yapılıyor. Sendikalar, kıdeme dayalı ücret düzenlemelerinin unvana bağlı olmaksızın tüm öğretmenlere verilmesi gerektiğini savunuyor.
Güvencesiz İstihdam: Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik gibi güvencesiz çalışma biçimlerinin kanunla yaygınlaştırılacağı kaygısı dile getirildi. Öğretmenler, kadrolu ve güvenceli istihdam taleplerini yineliyor.
"Kanunun Hazırlık Sürecine Eleştiriler"
Öğretmenler ve sendikalar, kanunun hazırlanış biçimine yönelik ciddi eleştirilerde bulundular. MEB’in öğretmenlerin görüşlerine başvurmadan masa başında hazırladığı bu kanunun, eğitim emekçilerinin sorunlarına çözüm üretmekten uzak olduğunu belirten sendikalar, öğretmenlerin hak ve taleplerinin yok sayıldığını vurguladı. Anayasa Mahkemesi tarafından daha önce iptal edilen hükümler, kanun taslağına yeniden eklenmiş durumda. Özellikle aday öğretmenlik sürecinin güvencesiz hale getirilmesi, sendikaların ciddi eleştirilerine yol açtı.
"Milli Eğitim Akademisi’ni Kabul Etmiyoruz!"
Eğitim sendikaları, Milli Eğitim Akademisi önerisini reddettiklerini açıkladı. Öğretmenlik mesleğinin bir uzmanlık alanı olduğuna dikkat çeken sendikalar, öğretmen yetiştirme süreçlerinin MEB’in belirlediği kısa eğitimlerle değil, öğretmen yetiştiren kurumlar tarafından sağlanması gerektiğini savundu.
"Eylem Çağrısı ve Talepler"
Eğitim sendikaları, öğretmenlerin haklarını savunmak için yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek, meslek kanununun öğretmenlerin haklarını ve taleplerini içermesi gerektiğini vurguladılar. İşte sendikaların temel talepleri:
Eşit işe eşit ücret ilkesiyle öğretmen maaşlarının düzenlenmesi,
Güvencesiz istihdam biçimlerine son verilmesi ve kadrolu istihdamın yaygınlaştırılması,
Öğretmenlerin sosyal ve mesleki haklarının güvence altına alınması,
Milli Eğitim Akademisi’nin yerine, mevcut öğretmen yetiştirme sistemine dayalı bir yapı kurulması.
Öğretmenler ve eğitim sendikaları, Öğretmenlik Mesleği Kanunu’nun mevcut haliyle kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, taleplerinin dikkate alınması için yetkililere çağrıda bulundular. Öğretmenlerin haklarını savunan sendikalar, TBMM gündemine gelecek kanun teklifine karşı eylemlerini sürdüreceklerini belirttiler.
Kaynak : PHA