Giden birini uğurlama şekliniz, ona verdiğiniz değeri belirler. En önemlisi de onun hayatınızdaki yerini belli eder.
Bugün size anlatmak istediğim, sevdiğimiz birini uğurlamak ya da onun ardından yas tutmak değil. Bu konuyu çok daha önce işlemiştik. Tamamen farklı bir konuya değineceğim bugün. Sevmediğimizi uğurlamak...
Sevmediğiniz birinin gitmesinin sizin için bir önemi olmaması lâzım. Sevinebilirsiniz, mutlu olabilirsiniz, bunu en yakınınızla paylaşabilirsiniz. Ama ardından olmayacak, yani insani davranışlara yakışmayacak tutum sergiliyorsanız, geçmiş olsun, siz sevmediğiniz kişiyi fazlaca ciddiye alıyorsunuz demektir.
Gidenin ardından “Hayırlısı olsun” diyemiyorsanız ya da köşenize çekilip sessiz kalamıyorsanız giden sizin için oldukça önemli demektir. Sizin için önemi olmayan bir insanın yokluğunun önemsiz olması gerekir, varlığının rahatsızlık vermemesi gerekir. Gittiğinde hiçbir şey hissetmemeniz gerekir. Ama ardından sevinç gösterileri yapıyorsanız, orada burada paylaşımlarda bulunup, gidenlere atıflarda bulunuyorsanız, sizin için ne kadar önemli olduğunu herkese ilan etmiş durumdasınız demektir. Bu tarz davranışlarda bulunanlara kocaman bir geçmiş olsun daha. Gidenin hayatınızda ne kadar büyük bir yere sahip olduğunu, onu ne kadar önemsediğinizi, ne kadar ciddiye aldığınızı ve onu düşündüğünüzü daha farklı asla ifade edemezdiniz.
Gidenin ardından söylenecek iyi bir şeyin yoksa susamıyorsan, kendini rezil etme pahasına türlü soytarılıklar (teşbihte hata olmaz) yapıyorsan, yaptıklarını bir de haklı çıkartmak için taklalar atıyorsan, senin arkandan da bütün bunları yapmak isteyecek birçok insan olabileceğini, ama ciddiye alınmadığından ve en önemlisi kalitelerinden ödün vermeyeceklerinden sessiz kalıp, eğer olur da bir gün gidenlerin tarafında olursan, ardından sadece “hayırlı olsun” diyeceklerini, onlar için ardından iki kelimeden fazla söylenecek söz olmayan biri olduğunu bilmelisin.
Çoğu zaman diyorum ki, tabi olumlu yazılarımda iyi ki böyle insanlar var da, ilham olup yazdırıyorlar. Şimdi yine aynı şeyi yineleyeceğim, iyi ki kötü insanlar var, iyi ki içini katran bağlamış, kapkara bir yüreğe sahip insanlar var... Onların sayesinde iyi kötü ayrımı yapabiliyoruz ve yine onlardan birinin sayesinde ben günlerdir yazmaya fırsat bulamadığım bir köşe yazımı yazabildim. İyi ki varlar, yoksa güzelim insanların önemini anlamak için epey bir zaman harcamak gerekecekti.
Dipnot: Bizde gideni uğurlama şekli, çiçeklerle, pastalarla, gözyaşlarıyla, kucak dolusu öpücüklerle, uzun uzun sarılmalarla olur. Eğer bir gideni uğurlamıyorsak, bilin ki bizim için zaten hiç gelmemiştir. Eğer bir gidenin ardından bir şeyler dağıtacak kadar seviniyorsak, hayatımızda kocaman bir yere sahiptir, hatta en önemli yerlerden birine öylece girmiştir de farkına varmamışızdır...
Her köşe yazımızın sonunda gökyüzüne bakıp, kocaman gülümsüyorduk ya hani. Bu kez kalbimizden uğurlayamadıklarımıza, bizim için kalben hep yanımızda olanlara gülümseyelim hep birlikte. Kim bilir, belki de birbirimize gülümsemişizdir yine...
Hoşça, dostça, sevgiyle kalın...
Emine Özel Summak