Birkaç gündür izlediğim manzara karşısında,
derin duygular içerisinde olduğum
doğrudur. Uzun süredir, hatta şuan oturduğum evde
yaşamaya başladığımdan beri,
bir türlü kurtulmayı beceremediğim ve en sonunda her
seferinde pes edip, yardımcı
olduğum güvercinlerle mutlu bir hayat sürmeyi diliyorum. Sürüyorum, diyemiyorum,
dilediğimi söyleyebiliyorum ancak.
Balkonum kendileri yüzünden kullanılamaz halde olsa da, onlar bir canlı ve
onların bizlerden çok daha fazla korumaya ihtiyacı var diye düşünüyorum.
Gözlemleyin.. Başınıza altından kalkamayacağınız bir olay geldiğinde ya da
kendinizi çok çaresiz ve üzgün hissettiğinizde herhangi bir canlıyı, birkaç saatliğine
gözlemleyin..
Yıllardır her zaman bu dönemlerde, sürekli yuva yapma
telaşında olan ve
niyeyse hep ön balkonumu tercih eden, çoğu zaman da
yumurta görmediğimde
yuvalarını bozup, pişman olduğum ve bu pişmanlığımı
sadece beş dakika sürdüren
güvercinlerim var. Çünkü beş dakika içinde yeni bir
yuvanın temellerini çoktan atmış
oluyorlar.
Erkek olan yuva için gerekli malzemeleri getirirken, dişi
yuvayı yapmaya
başlıyor ve başından hiç ayrılmıyor. Daha dün bir tane
yumurtayı kargalara kurban
verdiler. Ama bugün tekrar iki yumurta ile karşıma
çıktıklarında, sanki dünden ders
çıkartmış gibiydiler. Erkek de dişinin yanından ayrılmadı.
Kargalar yakın mesafeden
gözlemlerken, yumurta özenle korundu.
Her ne kadar balkonumda güvercin ailesi istemesem de,
her ne kadar
güvercin pisliklerini temizlemekten bıksam da,
balkonumda bir ailenin varlığını
kabullendim. Görmeniz gerek, birbirlerine nasıl yardımcı
olduklarını, yumurtalarını
korumak için nasıl nöbet tuttuklarını, erkek birkaç
dakikalığına ayrıldığında dişinin,
kanatlarını açarak, kargalardan gözlerini ayırmadan
yumurtalarını korumaya aldığını.
Hepsini görmeniz gerek.
Umutsuzluğa kapıldığınız bir anda, başka canlıların
hayatlarına ufak bir
ziyarette bulunun. Göreceksiniz, bu halimizle dünyaya
geldiğimiz için kendinizi şanslı
bile kabul edeceksiniz..
Tüm canlıların mutluluğu daim olsun..
Hoşça, dostça, sevgiyle kalın..