Demokrasi Parkı'nda toplanan Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) üyeleri, TBMM'de görüşmeleri devam eden bütçe konusuna değinerek, halk için, emekliler için olmadığını söylediler.
Toplanan üyeler adına açıklamada bulunan SES Adıyaman Şube Başkanı Sosyal Hizmet Uzmanı İbrahim Halil Aydın,"Hiç kimse bu kölelik ve yoksulluk programımıza itiraz etmesin, hakkını aramasın, sorgusuz sualsiz biat etsin’ diyorlar. Bunun için grevlerimizi, toplantılarımızı, basın açıklamalarını, mitinglerimizi yasaklamakta sınır tanımıyorlar. 2023 bütçesine yönelik KESK MYK üyelerimiz il il gezerek işçiler, emekçiler ile bir araya geldiler. Bu çalışma programı sonrası ‘artık yeter! Emekten, halktan yana, seçim bütçesi değil geçim bütçesi istiyoruz’ şiarı ile 17 Aralık’ta Ankara’da bir miting gerçekleştirecektik. Ankara Valiliğine mitingimizi Tandoğan Meydanında yapmak için haftalar öncesinden başvurumuzu yaptık. Ankara Valiliği başvurumuza uzun süre cevap vermemiştir. Dün saat: 10’da yani mitinge 48 saat kala verilen cevapta ise miting yerinin Anıtpark olarak belirlendiği bildirilmiştir. Üstelik miting kısa bir saat dilimi ile sınırlandırılmak istenmiştir. Bunun tek bir anlamı vardır. Başta üyelerimiz olmak üzere bütün illerden Ankara’ya gelecek on binlerce işçi ve emekçiyi Anıtpark’a sıkıştırmak, bizi halktan uzak tutmak, fiili miting yasağıdır. Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış toplantı ve gösteri yürüyüş hakkı ile örgütlenme, ifade ve düşünce özgürlüğüne darbedir. Buradan bir kez daha altını çiziyoruz. Alanlar, emekçilere yasaklanamaz. Bu yasaklama ve engellenmeler bize geri adım attıramayacaktır. Çünkü bizler halk için, emekçiler için alanlardayız" dedi.
“Kesenin ağzı her zaman paradan para kazananlara açılıyor”
Mecliste görüşmeleri tamamlanacak olan bütçe yıllardır bizlere, halka dayatılan Kölelik ve Yoksulluk programının bir parçasıdır diyen Aydın,"Nitekim daha önceki bütçeler gibi bu bütçede de işçiler yine yok. Kamu emekçileri yine yok. Açlık sınırı altına itilen on milyon asgari ücretli, 3 bin 500 TL ile açlık sınırının yarısına bile denk gelmeyen bir maaş reva görülen milyonlarca emekli yok. Kadınlar, gençler, engelliler, dezavantajlılar yok. Kamu hizmetlerine, eğitime, sağlığa, ulaşıma yatırım yok. Daha en baştan istisna diyerek, muafiyet diyerek sermayeden 750 Milyar TL vergi almaktan vazgeçme var. Yine Her 100 TL vergimizin 5 TL’sinin Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemine, 6 TL’sinin de, hizmet alsak da almasak da müşteri garantili şehir hastanelerine, yol, köprü, havaalanı projelerine hazine garantisi olarak gitmesi var. Her 100 TL verginin, en az 15 TL’sini “Savuma-Güvenlik Harcamaları” adı altında silahlanmaya, çatışma ve savaş politikalarına gitmesi var. Tüm bunlara rağmen bütçeyi sanki halk için, emekçiler için “kesenin ağzının açılacağı” bir bütçe gibi gösterenler var. Herkes bilsin ki kesenin ağzını işçiler, emekçiler, emeklikler, çiftçiler, küçük esnaflar için yani halkın %99’u için açmıyorlar. Kesenin ağzı her zaman olduğu gibi yine paradan para kazananlar, faizden, hazine garantisinden beslenenler, çalıştırdığı asgari ücretliler kadar bile vergi ödemeyenler, %1’lik bir kesim için açılıyor" şeklinde konuştu.
Asgari ücretli çalışan ve EYT’lilerin iktidarın umurunda olmadığını da sözlerine ekleyen Aydın,"Ülkeyi yönetenler bugün EYT, sözleşmeli istihdam, asgari ücret artışı gibi konuları seçim yatırımı haline getirmeye çalışıyor. Ama son günlerde iktidar sözcüleri tarafından, bakanlar tarafından yapılan açıklamalar gösteriyor ki ne asgari ücretliler ne de e EYT’liler bu iktidarın umurunda. Asgari ücreti düşük tutmanın, EYT’nin kapsamını daraltmanın hesaplarını yapıyorlar. Asgari ücretliyi, kamu emekçisini, emekliyi iktidarlarının politikaları ile sadaka verecek fakir, fukaraya dönüştürdüklerini söyleyerek hepimizle açıkça dalga geçiyorlar. Her şey bir yana bir ülkede her üç çocuktan biri okula aç gidiyorsa ve o ülkeyi yönetenler bu çocuklara yıllık maliyeti 50 milyar TL olan bir öğün yemek talebini reddediyorsa, işçiye, emekçiye kesenin ağzını açması zaten beklenemez. Yüzde 1’in çıkarı için yüzde 99’u yok sayan adaletsizliğe, haksızlığa karşı çaresiz değiliz. Çağrımız işçisi, kamu emekçisi, emeklisi, asgari ücretlisi, kadını, genci ile bu düzenin çarkları ile yoksullaştırılan, ezilen, ötekileştirilen herkesedir” ifadelerini kullandı.
Kaynak:PHA