Tam istihdam sıfır işsizlik hayal değil, tarafımdan projelendirilmiş bir gerçektir. Yıllar önce hazırladığım bu projemi Adıyaman'ın her kazanan Belediye başkanlarına anlattım.
Dedim ki; "Adıyaman'da işsizlik had safhada, Adıyaman'ın işsizlik sorununu çözebiliriz, Adıyaman'ın çehresini değiştirebiliriz, Adıyaman'ın kör talihini yenebiliriz, Adıyaman'ın üzerindeki ırgat şehir imajını kaldırabiliriz, Adıyaman'ı sanayi kenti yapabiliriz, Adıyaman'ı dışarıya göç veren il değil, göç alan il konumuna yükseltebiliriz..."
Nasıl olacağı konusunda ayrıntılı proje sunumunu yaptım.
Bana şu cevabı verdiler; "Fadlı bey kardeşim, bu sunduğun projeler güzel ama bunlar belediye olarak bizim görevlerimiz arasında değil..."
Hele Başkanlardan birisi dediki; "Fadlı bey, boş ver, Allah aşkına, işsizlik sorunu bizim işimiz değil, ağrımayan başımızı ağrıtma ya ho..."
Halbuki yeni belediye yasasına göre Belediyeler, millet menfaatini gözeterek her türlü sanayi ve ticaret alanlarında da faaliyet gösterebilirler...
Adıyaman'ın en büyük sorunu geri kalmışlık ve işsizliktir. Kalkınma gerçekleşirse işsizlik sorunu da kendiliğinden ortadan kalkacaktır.
Belediyelerin asli görevleri yasa ile belirtilmiştir.
Belediye başkanları, kısmen yaptıkları bu asli görevlerini bize hizmet olarak sunuyorlar. Halbuki onlar hizmet değil, belediyenin asli görevidir. Zaten halk belediye başkanlarını, yol, su, altyapı, imar, Zabıta, itfaiye, park-bahçe gibi asli görevleri yapsınlar diye seçerler...
Peki ya hizmet nedir? "Hizmet, belediyelerin yasalarla belirtilen asli görevlerinin dışında milletin menfaatini ve refahını amaçlayıp, gözeterek yapılan faaliyetlerdir. Örneğin; Halkın ortaklığı ile Belediyeye bağlı şirketler kurarak, değişik alanlarda üretime dayalı tarım ürünlerini sanayı ürünlerine dönüştürerek hem iç pazara ve hemde dış pazara satmak gibi...
Ben il ve ilçelerin kalkınmasının merkezi hükümetlerin eliyle değil, yerel yönetimler tarafından yapılacağına inanıyorum.
Çünkü merkezi hükümetler zaten sırtında kambur gibi duran, iktidardaki partilerin arpalığı haline gelen "Kamu İktisadi Teşebüsleri (KİT) ve Kamu İktisadi Kuruluşları (KİK)'leri özelleştirme yoluyla satmıştır. Yeniden işletme kurarak aynı hataya düşeceklerini hiç sanmıyorum...
Ancak Yerinde Yönetim olan Yerel Yönetimlerde ise denetim daha kolay olacağından bu işi ancak milletin ortaklığı ile yerel yönetimler yapabilir...
Bu projeye inanmayanlara belgelerle ve örneklerle, fiilen uygulamalı olarak kanıtlayabilirim.
Örneğin Malatya'nın Esenlik Şirketini örnek gösterebilirim...
Fadlı Doğan