Bazen iyi ki diyorum; özel günler var da, biz de kutlamak için, hatırlamak için, sevdiğimizi söylemek için bir neden bulabiliyoruz.
Eminim ki; çoğumuz durup dururken, ortada bir neden yokken, aklımıza eserek , annemizi, babamızı ya da sevdiğimiz insanları arayıp; ‘Seni Seviyorum’ demiyoruz. Belki de bu günler sayesinde sevgimizi duyuyor bazılarımız ve eminim, çok da mutlu oluyor.
“Anneler Günü” ne kadar özel ve güzel bir gün değil mi? Annemiz varsa yanımızda, bir de en az bizim kadar seviyorsa, bizden mutlusu yok demektir. Anneniz hayattaysa eğer; değerini bilin. Sadece bugün değil, aklınıza estikçe, sadece sevdiğinizi söylemek için arayın. Sevildiğini bilse de; duymak hoşuna gidecektir. Birgün değil, arada sırada birkaç gün arayla duysa, eminim çok mutlu olacaktır.
Tabi bunu yaparken de; annesi olmayanların, annelik duygusunu tatmayanların gözüne sokmadan, gösteriş yapmadan, nazikçe ve kimseyi kırmadan yapalım.
Anneniz hediye bekler mi bilmiyorum. Benim annem beklemez. Aramanın yeterli olduğunu söyler hep. Ama ben biliyorum ki; küçük de olsa hatırlandığını bilmek hoşuna gider. Ben bu özel günde anneme ne yazık ki; hediye gönderemedim. Mesafeler nedeniyle, yanında da olamıyorum. Yazar kimliğimi kullandım bu kez ve ona bir şiir yazdım. Tabi bir de slayt gösterisi hazırladım. Onun en hoşuna gidecek şeyler. Bu kez çiçek de gönderemedim. Hediye de alamadım. Ama bunların onu mutlu edeceğini biliyorum.
Benim yerime de siz kendi annenize yapın olur mu? Yakınsa mesafeniz, bir çat kapı yapın mesela. Elini öpün, kokusunu içine çekin, sevdiğinizi söyleyin. Elinizde tek bir dal çiçek olsa bile olur. Önemli olan hatırlandığını, önemli olduğunu bilmesidir. Ben bu yazıyı yazarken, biraz karışık duygular içerisindeyim ve tam olarak kendimi ifade edememiş olabilirim. Ama eminim, benim okurlarım beni anlayacak ve yargılamayacaktır.
Hep sevgiyle kalın, annenizin gölgesini hep ardınızda hissedin ve bir annenin sevgisi her daim sarmalasın sizi.
Daima sevgiyle, daima huzurla, daima aşkla...
Emine ÖZEL SUMMAK