2007 yılından bu yana devam etmekte olan çay ocağı sohbetleri, ara ara çeşitli nedenlerle kesintiye uğrasa da bu son haftalarda yine tüm hızıyla devam etmektedir. Çay ocağı sohbetlerini ilk gününden itibaren içinde bulunmaya gayret ve çaba harcadım. Belki fazla konuşarak destek veremesem de zaman zaman yazdığım yazılarla desteklemeye ve katılımın daha da artmasını sağlamaya çalıştım.
Adıyaman Oturakçı Pazarı’ndaki çay ocağında yapılan toplantılarında, her hafta sonu Cumartesi günü saat 14.00’te gerçekleştirilen sohbetlerde, farklı konular gündeme gelebilmektedir. (Ha unutmadan, bundan sonra ki haftalarda sohbetler saat 13.00’de olacaktır)
Her defasında değişik konuların konuşulup tartışıldığı sohbet toplantılarına şehrimizin düşünce ve fikir insanlarının yanında yazar, çizer ve gazetecileri de katılarak, güzel fikir ve düşüncülerin ortaya çıkmasına vesile olmaktadır. Fikirlerin ve çözümlerin uygulama aşamasında etkin olmasa da en azından olanlar ve olabilecekler konusunda, şehrin( kentin) gelişmesinde bir ön fikir sahibi olunmasına katkı yapabiliyor.
Tarihi dokusuyla olan otantik bir mekân olan çay ocağında, şehrimizin fikir, düşünce, kültür ve sanat hayatına etkisi olanların yanı sıra halka açık bir yerde yapılıyor olması Çay ocağı sohbetlerini özellikli bir yer haline getirmektedir. Herkesin dinleyici veya konuşmacı olarak katılabilmesi ve herkesin fikirlerini beyan ediyor olması, insan gelecekte şehrin gelişimi ve değişimi için güzel bir tablo oluşturmaktadır. Birçok yerde farklı simler altında, farklı yerlerde yapıldığını bildiğimiz bu türden sohbetlere, il içinden ve dışından çok faklı mevki ve makamda insanın katılımı olabilmektedir.
Millet olarak vazgeçilmezimiz olan tavşankanı çaylar refakatinde hararetli sohbetlerin yapılmasıyla, şehrimizin değerlerinin ne kadar da çok olduğu, bu değerlerimizin ne kadar hoyratça harcandığı, elimizden alındığı, bu değerler karşısında ne kadar çaresiz kaldığımızı rahatlıkla anlayabilirsiniz.
Konuşulacak konunun belirlenmediği sohbetlerde, sohbet anında spontane gelişen konular ortaya çıkmaktadır.
Bu haftaki sohbetin konusu Suat TEKİN Beyin “Şehir ve Kent” konulu köşe yazısı üzerinde yoğunlaşmalar olunca, sohbet konusu oluverip çıktı. Konu üzerindeki görüş ve düşüncelerin, söylemelerin yapıldığı en hararetli anında; Belediye Başkanlığı Aday Adayı Mehmet DAĞTEKİN’in gelmesiyle, sohbetin konusunun ne kadar anlam taşıdığı bir kez daha ortaya çıktı, daha da önemli bir hale geldi.
Aslında bu tür sohbetlere keşke her parti yetkilileri ve aday adayları, kurum, kuruluş, sivil toplum örgütlerin yetkililer-etkililer, kendilerini ifade etmeye çalışanlar katılarak, projelerini ve icraatlarını anlatsalar, “şehrimize nasıl katkıda bulunabiliriz, nasıl daha da geliştirebiliriz?” sorularına cevap aranabilse ve bulunabilse daha güzel olacaktır kanısındayım. Çünkü her konuda, herkesin muhakkak söyleyeceği bir şeyleri vardır.
Mehmet DAĞTEKİN’in konuşmaları arasında, en çok dikkatimi çeken söylemi; “ yönetim aşamasında en önemli unsurun yönetim kademesinde çalışacağı ekibe görev verilmesinin yanında, yetkinin verilmesi ve bu yetkinin de yakinen kontrol mekanizmasının işlevlik kazandırılmasıdır” düşüncesiydi.
Yine konuşmasının devamında, belki siyasi vaat olarak veriliyor olsa da söylenmesinin bile insanı heyecanlandırdığı bir konu ve konuda vaatleri vardı. Bu vaatler içerisinde seçildiği zaman kutlama ve tebrik ziyaretlerinin kabul edilip-edilmeyeceği, çiçek, çelenk, mefruşat alınıp-alınmayacağı, kendisini seçenlerin ziyaretinin bizzat yapılacağı gibi pek de alışık olmadığımız seçim vaatleri vardı. Burada yapılmayacak veya olması, yapılması çok zor muhtemel olan daha birçok konuda söylemleri oluyordu.
Gerçekten bu şehrin-kentin kaybettiği, kaybedeceği birçok değeri mevcut ve her geçen gün de daha çok değerini kaybetmektedir. Atanmışından, seçilmişine, işçisinden-memuruna, esnafından, köylüsüne kadar her kesimin üzerine düşeni yapmadığı sürece, daha birçok değerimiz, ormanımız, toprağımız, tarihimiz… kısacası hayatımızı çalıyorlar ve çalmaya da devam edeceklerdir. Artık olanlara “dur” demenin zamanı gelmiştir kanısındayım.
Herhangi bir konuda, bir fikri, bir düşüncesi olan bunu birilerine aktarmak niyetinde olanların, bu çay ocağı sohbetlerine gelerek, kendilerini ifade etmelerini tavsiye ediyorum. Burada her kesimden, her duygu ve düşünceden kişilerin katıldığı özgür, serbest, önemli bir sohbet mekânıdır.
Anlayacağınız burası herkese açık olan ve nefis çaylar eşliğinde paylaşımların yapıldığı, iki kapısı bulunan harika bir sohbet ortamıdır.Seviyeli tartışmalar, eleştiriler, espriler, fikirler, yorumlar çözümler, öneriler… Daha neler, neler… Tavsiye olunur.
(Katılımcıların isimlerine girmedim, inşallah o da başka bir yazıya kalsın)