Çocuklarımız ülkemizin geleceğidir. Eğitim sistemimiz ise bu geleceğimizin hazırlığı. Gelecek kuşaklar okullardaki müfredatla yönlendirilir. Bu nedenle bir ülkenin geleceği için en önemli şey eğitim müfredatıdır. Bununla birlikte elbette fiziki şartlar da çok önemlidir.
Eğitim dindar ve kindar bir nesil yetiştirmek için değil, bilime dayanan, sorgulayan, üreten, çağdaş bir nesil yetiştirmek için yapılır.
Ülkemizde eğitim sistemi siyasetçiler tarafından en çok oynanan kurumdur. ( ihale yasasından sonra ) Bu nedenle çocuk okutmak ve yetiştirmek çok zordur. İkisi mezun olmuş, ikisi üniversite de okuyan dört çocuk sahibi bir baba olarak bu sıkıntıları çok iyi biliyorum. Zaman, zaman ekonomik olarak zor dönemlerden de geçmiyor değiliz.
Yandaş değil vatandaş yetiştirmenin nasıl olduğunu algılayabilmek için FİNLANDİYA’NIN eğitim sistemine bakmak gerekir diye düşünüyorum.
İŞTE FİNLANDİYA ÖRNEĞİ
Eğitim ücretsiz ve eğitimde gerekli diğer harcamaların hemen hepsi devlet tarafından karşılanmaktadır. Eğitim gerçek eğitimcilerce yürütülmekte olup, işadamları sistemden uzak tutulmaktadır. Okulların yalnızca %3’ü özeldir.
Eğitim 7 yaşında başlamakta ve okul öncesi eğitim AB ülkelerine kıyasla oldukça düşüktür.
7 yaşından 16 yaşına kadar eğitim zorunludur.
Üniversite mezunlarının %30 undan fazlası bilim dalları üzerinde eğitim görmektedir.
Eğitim sisteminde sınav ve sözlü yapma veya öğrencileri karşılaştırma, yarıştırma gibi metotlar uygulanmamaktadır. Lise bitimindeki zorunlu sınav dışında zorunlu bir sınıvları bulunmamaktadır.
Finlandiya’da ilköğretim düzeyi öğretmen olabilmek için dahi yüksek lisans sahibi olmak zorunludur. Öğretmenlik mesleğinin ülkedeki seçkinliği sebebiyle bölümlere girişlerde ciddi bir rekabet söz konusudur.
İşte bu eğitim sistemi sebebiyle OECD araştırmasına göre FİNLANDİYA en başarılı ve en başarısız çocuk arasındaki fark fazla değildir. 2005 yılında yapılan bir istatistiğe göre OECD ülkeleri arasında kişi başına düşen bilimsel araştırma oranında Finlandiya 4. sırada yer almaktadır. 2009 yılındaki PİSA araştırmasına göre ise bilimde dünya 2.liği bulunmaktadır.
Elbette her ülkenin kendi geleneksel, kültürel hatta coğrafik yapısı nedeniyle farklı bakış açıları vardır. Ancak çağdaş eğitim vermenin bir yolu da dünyadaki ileri eğitim sistemlerinden faydalanmak, onları incelemekten geçer. Her ülkenin gerçekleri farklıdır ama, başarılı olandan örnekler seçmekte taklitçilik değildir diye düşünüyorum.
ASIM ÖCAL