Gerek doğuştan olsun, gerekse doğduktan sonra çeşitli sebeplere bağlı olarak, engelli olabilme ihtimaliyle her insan karşı karşıyadır.

Engellilere bakmanın ne demek olduğunu, ancak evinde engellisi olan bilir.

Her an koruma, kollama gerektiren engelliler, ruhiyeti halleri gereği, çok duygusal, çok kırılgan, çok da alıngan olabiliyorlar.

Bu mevcut halleri, onları toplum içerisinde birçok problemleri karşı karşıya getiriyor, birçok sıkıntılar yaşayabiliyorlar.

Tek başlarına kendilerine yetemeyen engelliler, çoğu kez başkalarının yardımına desteğine ve katkısına ihtiyaç duyabiliyorlar.

Engelliler de tıpkı sağlam insanlar gibi değer görmek, saygı görmek, herkes gibi görülmek isterler.

Onları üzen tek şey acınarak, hayıflanarak, iç çekerek bakılsın istememeleridir.

Her insanın engelli adayı olma ihtimali olduğu için, onlara karşı daha çok dikkatli, titiz ve duygudaşlık kurarak, onların hayatını kolaylaştırıcı yollara başvurmak gerekiyor. 

Kırsal kesimde bir şekilde hayatını devam ettirmelerine rağmen, şehir hayatında bir hayli zorlanmaktadırlar.

Herkesin kendi hayatını kazanma zorunda olmasından dolayı engellileri kendi başlarının çaresine bakacak şekilde şehir keşmekeşi içerisinde kayboluyorlar.

Şehir hayatında sosyal ve kamusal alanların engellilerle göre düzenlenmesinde sıkıntılar oluşunca; birçok şey engelliler için adeta işkenceye dönüşebiliyor.

Devletimiz şüphe yok ki engelliler yönelik, onların yaşamlarını kolaylaştırıcı, hassas olduğu konularda maddi yardımlar, tedavi ve bakım giderleri gibi gerekli düzenlemeleri yapmaktadır.

Devletin yanı sıra, birçok sivil toplum örgütü de organizasyonlar ve projelerle bu anlamda çeşitli desteklerde bulunmaktadır.

Toplumsal, ekonomik ve kültürel anlamda, bizim de engelliler karşı olan görevlerimiz vardır.

Belediyelerin de cadde ve sokaklarda, engellilere yönelik düzenlemeler yapması gerekir.

Kaldırımlarda yayaların bile çok zor hareket ettikleri bir şehir trafiğinde engellilerin nasıl ilerleyebileceğini varın sizler düşünün

Doğrusunu isterseniz, engelliler yönelik pozitif bir ayırımcılık yapılması gerekir.

Engellilerimizin varlığı bir yük, bir eziyet, bir cefa değildir.

Eminim onlar da engelli olmayı istememişlerdir.

Onlarda birçok şeyden mahrum olsun istememişlerdir.

Bütün insanlar değerlidir, bütün insanlar kıymetli olmayı hak etmişlerdir.

Bütün insanlar önemsenmek ve kale alınmak isterler.

Engelli olsun olmasın, bütün insanlar psikolojik, sosyolojik, ekonomik ve sosyal ihtiyaçları muhakkak vardır.

Belki sayıları az olarak ifade edilebilir,  bu onların önemsenmemesi anlamını yüklemez.

Ne olursa olsun, asla onları, hor görme, önemsememe, hakir görme, sitem ve hele hakaret etme hakkını asla bizlere vermez.

Onları korumak, kollamak, yardımcı olmak toplumdaki herkesin görevi olmalıdır.

Hem her an engelli adayı olmadığımızı kim söyleyebilir!

Bir an da her şey ters-düz olabilir, ona göre düşünün, ona göre davranın.

O bakımdan yani!

 

Kerim BAYDAK
[email protected]