Bugün dünyamızda olumsuzluğun her türlüsüne rastlamak mümkün

Ülkemizde de olabilecek her türlü olumsuz fiil, eylem, düşünce ve söylemlere rastlamak mümkün.

Anarşizm,

Kapkaç,

Hırsızlık,

Vurgun ve talan,

Yalan, dalavere,

Ahlâkî tahribat,

Talim ve terbiyeden yoksunluk,

İşsizliğin sebep oldukları,

Geçim sıkıntısı,

Gelir dağılımdaki artan dengesizlik ve her gün açılan makas,

Küçük yaştaki çocukların sokağa itilmeleri,

Sık sık duyduğumuz kadın cinayetleri,

Sıkça kaçırılan küçük çocuklar,

Artan küçük gelinler ve akıbetleri,

Uyuşturucu alışkanlığının ilkokul seviyelerine düşmesi,

Son zamanlarda artan madde bağımlılığı ve Bonzai illeti,

Artan boşanmalar, parçalanan aileler, yalnız, öksüz, yetim kalan çocuklar,

Yollarda ki trafik canavarı nedeniyle, ölenler veya engelli hale gelenler,

Çocuklara karşı, şefkat ve merhametin eksik olması,

Anne babaya karşı saygı ve hürmetin yok olması,

Kin, nefret ve intikam hislerinin ayyuka çıkması,

Daha onlarca olumsuzluk çoğaltılabilir.

Belki “bu bütün dünyanın sorunudur” diyebilirsiniz.

Evet, bütün dünyanın sorunu olabilir, ama bu benim ülkemin sorunu olmaması gerekir.

Neden mi dersiniz?

Çünkü bizim inancımızda, itikadımıza ve imanımızda bu tür olumsuzlukların yeri yoktur. Bizim manevi terbiyemiz ve yetişme tarzımız bunu gerektirmez de ondan.

Bütün bunlar gözümüzün önünde cereyan ederken,  yetirince tedbir alınıyor mu?

Doğrusunu isterseniz, yeterince ciddi tedbirlerin alındığını hiç kimse gönül rahatlığıyla söyleyemez.

Halen eğitim eksikliği,  manevi talim ve terbiye noksanlığı üst seviyelerde bulunaktadır.

Buna özel televizyonların müstehcen, kin, nefret, şiddet ve ahlaki tahripleri de eklenince; hem hayatımız anlamsızlaşmakta, hem de gençliğimiz ne olduğu anlaşılmayan bir yozlaşmaya doğru koşar adım ilerlemektedir.

Pembe diziler ve ne olduğu anlaşılmayan filmleri korkusuzca yayınlayan görsel medya, intihar, ailevi çarpıklıklara doğru ilerleyen, çarpıklıklarla dolu, şiddet ve ahlâkî tahribe yönelik yayınlar, korkusuzca yayınlayabiliyor.

Yayınlarına bir çeki düzen vermeyen bu olumsuzluklarla, çocuklarımızı birer suç makinesi olarak yetişmesine sebep olmaktadır.

Manevi terbiye noksanlığı da işin içine girince, çeşitli olumsuzluklar ortaya çıkması kaçınılmaz olmaktadır.

Belki bütün bu suç teşkil eden olumsuzlukların elbette bir cezası vardır ve bu cezalar da tedbir amaçlı uygulanıyor.

Emniyet ve kolluk kuvvetleri bazı suçları önleme amaçlı nasihat veya broşürlerle önlemeye çalışsa da pek yeterli ve caydırıcı olmuyor.

İnsanları derinden üzen, kaygı veren, kahreden, üzücü olayların önlenmesinde ceza yasaları ve polisiye tedbirler elbette olacaktır, olmalıdır da; ama manevi terbiye  olarak inançlarında yeterince kuvvetli hale getirilmesi gerekir. Yoksa daha çok üzülebiliriz.

 

Kerim BAYDAK

[email protected]