ÖSYM, sınav sonuçlarını açıkladı. Anadolu’dan büyükşehirlere ve batı illerine tercih yapanların aynı zamanda yurt sorunları da şimdiden kendini göstermeye başladı. Her sene aynı durum devam edip gidiyor.
Mevcut sistemde öğrencinin anne ya da babasının en küçük bir gelirinde dahi yurt şansı yoktur. Ülkemde 9 milyon yükseköğrenim öğrencisi bulunmakta buna karşın devlet yurtlarının kapasitesi 700 bin civarında.
Özel yurtların fiyatları ve kalitesi ortada, kiralık evlerin de keza öyle. Son zamanlarda yurt talepleri/soruları çok olunca biraz araştırdım.
Toplumların nitelikli insan gücü ihtiyacı, gelişmişliğin toplum geneline yaygınlaştırılması ve nüfusun artması, eğitim seviyesinin yükseltilmesine neden olmuş ve neticede tüm dünyada yükseköğretime olan arz ve talep eş zamanlı olarak artmıştır.
Bütün ülkelerde yükseköğretim sistemlerinin büyümesine yol açan bu süreçte, daha iyi eğitim imkânlarına erişmek isteyen bireylerin, üniversite eğitimi almak için bulundukları şehirden veya ülkeden ayrılması gerekmiş, bu durum ise eğitimin en önemli tamamlayıcı unsurlarından biri olan barınma problemini ortaya çıkarmıştır.
Son 15 yılda Türkiye’de örgün yükseköğretim öğrencilerinin sayısı iki kattan fazla artış göstermiştir. Artan barınma ihtiyacına cevap verebilmek için Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (Yurt-Kur) yurtlarının kapasitesi de iki katına çıkarılmış, bu da Merkezi Yönetim Bütçesinden tahsis edilen yatırım ödeneğinin altı katına çıkarılmasını gerektirmiştir.
Yükseköğretim öğrencilerinin barınmasına dair son 10 yılda yaşanan gelişmeler ve uygulanan kamu politikaları, öğrencilerin barınma problemini çözmede yetersiz kalmıştır. Bu problemin çözümü için, Türkiye’de öğrencilere en ekonomik ve güvenilir barınma imkânları sunan Yurt-Kur’un kapasitesinin artırılması gereklidir.
Türkiye’de ailesinin ikamet ettiği şehrin dışında eğitim gören yükseköğretim öğrencilerinin barınması ile ilgili eksiklik ve sorunların tespit edilerek bu sorunların çözümüne yönelik veriye dayalı ve rasyonel politika önerilerinin geliştirilmesi elzemdir.
Türkiye’de yükseköğretim sisteminde bulunan öğrencilerin barınma problemi; kapasite, finansman, maliyet, bölgesel dağılım, insan-mekân ilişkisi, işletme gibi birçok boyutta bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalıdır.
Yurt-Kur’un sahip olduğu kapasitenin artırılmasının, barınma sorunun çözümünde uygulanacak en etkin kamu politikası olduğu gerçeği ortadadır.
Bunun gerçekleşebilmesi için Merkezi Yönetim Bütçesinden eğitime ve yükseköğretime ayrılan kaynağın artırılması gereklidir. Bunun yanı sıra kamu-özel işbirliği modellerinin yurtların yapımında kullanılmasının problemin çözümünü hızlandıracağı ve kamunun yükünü azaltacağı düşünülmektedir.
Devlet, yurt yapıncaya kadar sendikaların sosyal tesisleri öğrencilerimize açılsa ne olur?
Dr. Adnan AĞIR Ph. D.