Farklı fikir, görüş ve düşüncelere saygı göstererek, uzlaşmak, ortak çözümler bulmak zorundayız.
Bazı konular dışında anlaşılamayacak, uzlaşılmayacak hiçbir konu yoktur.
Devleti yıkma amaçlı olan hiç bir konuda, hiçbir çatışma ortamında uzlaşının olması mümkün değildir.
Devlet olmak toplumun var olma sebebidir.
Bunun farklı arayışlar içerisinde hak arama sürecinde uzlaşma konusu yapılamaz.
Ancak mevcut olanın iyileştirilmesi konusunda fikir ve görüş alışverişlerinde bulunabilir.
Bazen, babasının elinden tutarak okula götüren bir öğrencinin yanından boynunu bükerek geçen bir öğrenci gibiyim.
İnsan ne kadar da çok dengesiz, tutarsız ve gereksiz ruh hallerine sahip oluyor.
Ne ben beni bildim ve tanıdım, ne de seni,
Peki, ben bensem, o zaman sen kimsin?
Dünya var olduğundan bu yana, insana ait olan veya insanın ait olduğu bir takım sistemlerin çökmesiyle, yok olmasıyla her zaman yeni sitemler devreye girmiştir.
Para, güç, sosyal, statü ve siyasal olarak insanları cezbederek, ağına aldığı, bir takım sistemler, halen günümüzde de etkisini göstermektedir.
Kimi çevreler bunu en güzel şekilde değerlendiriyor, insanları sömürmeye başlıyorlar.
Kimileri ezmektedir, kimileri de zulüm altında inim inim inlemektedir.
Vicdanlar körelmekte, cüzdanlar şişmekte, kısacası insanlık yok olmaktadır.
Ahlak, adalet, hak, hukuk, vicdan, hoşgörü, genç, yaşlı, ihtiyar, kadın erkek gibi mefhumların hiçbir Kıymet-i Harbiye’si kalmamaktadır.
İnsanlar, çeşitli sistemlerin dişli mekanizmaları arasında sıkıldıkça sıkılarak yok olmaktadır.
Bazen yönetim biçimlerinde, temel ilkelere karşı uzlaşı da bulunulması hayli zor olmaktadır.
Bir devleti oluşturan ve toplumu meydana getiren bütün katmanlarında bu uzlaşı kültürüne ihtiyacı vardır.
Siyasetçiler de, politikacılar da, basın da, yazılı ve görsel medya da, Özerk olan Üniversiteler de, her gün televizyonlar da arz-ı endam eden çokbilmiş, isimlerinin önünde bilmem ne yazılı olan aydınlarımız da uzlaşma yok.
Dini, inancı, mezhebi, meşrebi, mevkiisi, makamı ne olursa olsun, çarşı-sokakta beraber olduğumuz, komşu olduğumuz, kız alıp verdiğimiz, aynı sofrada yemek yediğimiz, aynı cephede beraber savaştığımız, aynı mezarlıkta ölen sevdiklerimizi gömdüğümüz, aynı havayı teneffüs ettiğimiz insanlar arasında maalesef uzlaşma kültürü sağlanamıyor.
Kesinlikle birbirine müsamaha, birbirine tahammül, birbirine hoşgörü vazgeçilmezimiz olmalıdır.
Kerim BAYDAK