Yalan söylemeyen var mı? - 2-

Yalan söyleyenler, yaşa, başa ve cinsiyete bakmaksızın, kendilerince görevlerini bihakkın yerine getirirler. Yer, zaman ve mekâna bağlı kalmaksızın her ortamda yalan söylerler. Yalan söylemleri, bir yaşam biçimi halini alarak, çoğu kez insanları başlarını belâya sokarak, telafisi güç problemlerin meydana gelmesine sebep olurlar.

Yalancıların, yalan söylemelerine gerektirecek, kendilerince masum görebilecek birçok sebep vardır.

İşte o sebeplerden bazıları.

Kişiler, bir türlü yakalarını kurtaramadıkları, gurur ve kibirleri nedeniyle yalana başvururlar.

Kişiler bir yaşam tarzı haline getirmiş oldukları ve alışkanlık edindikleri için yalan söylerler.

Çoğu zaman sırf karsısındakini kızdırmak ve alay etmek için söylenen yalanlar vardır.

Çalışmaktan kaçmak, kaytarmak, savsaklamak ve zor gelen bir işi yapmaktan kurtulmak için yalan söylerler

Dost meclisleri gibi çoklu ortamlarda, ukalalık yapmak bilmişlik ayağına yatarak, sırf konuşmak için söylenen yalanlar vardır.

İnsanın doğasında var olan özelliklerden, rastladığı, yaşanmış olan veya tanık olduğu bir takım olayları, üstüne kendisi de bir şeyler katarak, abartmak için söylenen yalanlar,

İnanç bakımından zayıf olan insanların kötülük yapmak ve aldatmak için söylenen yalanlar,

Caka satmak, fiyaka meraklısı, gösteriş yapmak için söylenen yalanlar,

Kafası sürekli işin olumsuz tarafına çalışıp, çıkar ve gelir sağlamak için söylenen yalanlar,

Tartışmada kendini haklı çıkarmak ve bildiğini onlara ispat etmek, kabullendirmek, üstün olduğunu kanıtlamak için söylenen yalanlar

Söz de beyaz yalanlar, masum yalanlar, yalan olmayan yalanlar aldatmacası ile söylenen yalanlar,

Bir işi yapmayacağını bildiği halde, çeşitli şekillerde bir şeyi vaat ederken söylenen yalanlar,

Belki de en önemlisi, zarar görebileceği, huzursuz ve mutsuz edilebileceğini düşündüğü insanlardan korkarak, çekinerek söylenen yalanlar… gibi daha sayılamayacak derecede çok durumlarda söylenmiş yalanlar mevcuttur.

Yalancıların durmaları, ruh halleri konusunda söylenmiş ve tespit edilmiş birçok özelliği mevcuttur.

Bir kere “Yalan söylemek haramdır” derler, ama yalan söylemekten de geri kalmazlar.

“Allah her şeyi bilen, gören ve işitendir”, elbette yalan söyleyeni de bilmektedir.

Yalan söylemenin şeytanla işbirliği yapıldığı bilinmelidir.

Yalancının mevcudiyeti, karanlık ruh halidir.

Yalancı söyledikleriyle, ancak zaman içerisinde kendini kandırmaktan öteye gidemeyecektir.

Yalan söyleyen kişinin üslubu,  tavrı, davranışı, sözleri bile doğru söyleyene göre farklıdır.

Yalancı insan, canını, malını, kendini, en önemlisi de dostlarını arkadaşlarını kaybeder ve insanlarla olan ilişkileri sekteye uğrar.

Yalancının sinsidir, bencildir, korkutucudur, insanı huzursuz eder, kuşku uyandırır.

Kuran`da bildirildiği gibi, yalancılığın çözümü ancak Allah`a olan sadakatle, Allah korkusu olur.

İnancımız gereği kimsenin Ahirette kimse yalan söyleyemeyeceğini biliyoruz.

Peygamber Efendimiz’ (sav)`in yalandan sakınmakla ilgili hadis-i şerifleri ve İslam âlimlerinin yalanın zararları konusunda sayısız sözleri vardır.

Unutulmamasın ki dürüst olanlar daima kazanırlar.

Yalan söylemenin iyi karşılanmamasının yanı sıra, yalan söylemenin mazur görüldüğü bazı yerler ve zamanlar vardır.

Savaşta, iki Müslümanı barıştırmak için, iki Müslümanın aralarının açılmasını önlemek için, eşi ile iyi geçinmek için,  zalimden, bir Müslümanın bulunduğu yeri gizlemek için, Müslümanın malını zalimlerden korumak için, Müslümanı memnun etmek için, Müslümanın günahını, sırrını ve ayıbını gizlemek için, fakire ikram içi,  haklı iken, karşısındakine “sen haklısın” demek için, doğru olmamakla beraber yalan söylenebilir.