Hayvanlar da dâhil olmak üzere, çocuk, kadın erkek bütün canlılar rüyalar görürler.
Sadece doğuştan âmâ (kör) olanlar rüya göremezler.
Her canlı yaşadıklarından sonra, rahat ve huzur içerisinde dinlenmek amacıyla uyumaya başlamasıyla birlikte çeşitli rüyalar görürler.
İyi-kötü, mutlu, huzurlu, sıkıntılı ve korkutucu, çeşitli rüyalar vardır,
Bu rüyalardan uyandıktan sonra, ilk iş olarak rüyayı yorumlamaya çalışırız.
Uyku kalitesine bağlı olarak genellikle rüyalar, Rahmani, şeytani ve nefsani olmak üzere üçe ayrılabilir
Kimi rüyalar uyanınca unutulur, kimi rüyalar anı anına hatırlanır.
Kimi rüyalar kötü ve korkunç olunca korku ve endişeyle uyanılır, kimi rüyalar güzelliğinden/özelliğinden dolayı tekrar uyumaya çalışılarak, rüyaların devamı görülmek istenir.
Günün her saatinde rüyalar görülebilir, ancak en sahih görülen rüyalar, sabah saatlerinde görülen rüyalardır.
Kim rüyalardan sonra, dudaklarda, çatlak, patlak ve uçuklar oluşur, kimi rüyalardan sonra gülümsemeler ve gülücükler oluşur insanın yüzünde, çehresinde.
Kiminden etkilenerek günlük hayatta da sıkıntılar süreceğine yorumlayarak ya da sevinçli olarak, mutlu olacağımızı düşünerek, yaşamaya devam edilir.
Her insan gördüğü rüyadan sonra, kendince veya bir rüya yorumlayıcına sorarak ya da rüya tabirleri kitaplarına bakarak yorumlamaya, kendince anlamlandırmaya çalışır.
Hele her gördüğü rüyayı yorumlamaya çalışan o kadar meraklılar var ki, çok çeşitli ve bir o kadar da ilginç yorumlarla insanları karşı karşıya bırakıyorlar.
Rüyalarda, dağ, ırmak, yemek, içmek, giyim, ulaşım, ekme, biçme, gezme, görme, meyve, sebze, uçurum, yolculuk, para, pul, mevki, makam gibi sayısız birbirinden ilginç rüyalar görülür.
Rüyadan görülen ve yaşanılan her objeye karşılık gelen çeşitli yorumlar söylenir.
Kimi zaman sevinç içerisinde uyanılır, kimi zaman sıkıntı ve huzursuzlukla uyanılır.
Sonuçta hep rüyalarda kalır olanlar.
Görülen rüyalar, günlük hayatı ne kadar etkiler bilime; ama her canlıya bahşedilen hayat, amiyane devam eder gider.
İnsan, hem rüyaların gerçek olmasını ister iyiyse, hem gerçekleşmesini istemez eğer rüya kötüyse.
Yatmadan önce, günlük yaşanılanlar bir şekilde bilinçaltına yerleşmiş olduğundan, belki de çeşitli şekillerde rüyalarda karşımıza çıkınca; iyi, kötü cebelleşip durulur.
“İslâm bilginlerinin çoğunluğuna göre, rüya insanın ruhu ile gördüğü ve aklı ile idrak ettiği bir olaydır. Pek çok tefsirde rüya, ruhun uykuda alınması ve geri gönderilmesi esnasında gördüğü veya kendisine bildirilen şeyler olarak açıklanmıştır.”
İnsanın uykusunda gördüğü rüya bazen Allah (CC) tarafındandır.
Allah (CC) tarafından olduğu zaman ise, bazen bir uyarı, bazen müjde, bazen de bunun dışında bir durum olabilir.
Kişi, rüya yolu ile bazı doğruları öğrenebilir.
Bu rüya ile ister amel eder, isterse amel etmez.
Bu kişinin kendisini ilgilendirir.
İslam'a göre rüya böyledir.
Rüyalar gerçeği, gerçekler rüyayı etkileyebilir.
Hatta rüyalar tam olarak gerçek hayatı yansıtan birer ayna durumundadır.
Bu nedenle rüyalar bütün toplumlar tarafından üzerinde durmuş ve incelemişlerdir.
Rüyalar, rüyalar, ah şu rüyalar!
Görülmesi, yorumlanması bir türlü, görülmemesi başka türlü!
Kerim BAYDAK
