İsmiyle Müsemma
Ailenin devamı için gerekli olan çocuklara sahip olmak her anne babanın en büyük arzusu ve isteğidir. Doğan çocuklara güzel bir isim vermek de her anne, babanın en büyük vazifesi, görev ve sorumluluğudur. Her ailenin dünya görüşüne göre, inancına göre değişiklik arz eden mutluluk ve sevinç kaynağı olan çocuğun doğumundan sonra isim arayışına girilir.
İsim, varlığın tanınması vasıtasıdır.
İsim, bir şeyin kendisiyle bilindiği ad ve bir şeyin alâmetidir.
Kimileri, aileden birinin, büyüklerinden birinin adını vermek ister.
Kimileri, sevdiğinin, (kız-erkek) arkadaşının ve dostunun adını vermek ister.
Kimileri, sevdiği şarkıcının, futbolcunun, artistin, dizi oyuncusunun, yazarın, şairin, adını vermek ister.
Kimileri, öğretmenin, kendisine faydası dokunanın adını vermek ister.
Kimileri, inancının gereği olarak, iffet ve isimleriyle müsemma şahsiyetler olarak tanınmasında etkili isimler vermek ister.
İsimlerle varlıklar birbirinden ayıran gösterge ya da işaret olarak işe yaramaktadır.
Ülkemizdeki insan isimleri dönemine göre farklılıklar arz etmektedir.
Bazen de genç anne-babaların çocuklarına isim olarak çarpıcı, câzip, gizemli, estetik, kulağa hoş gelen moda ve fantezi özellikte isimler koydukları da aşikârdır.
İnancımız gereği, çocuğa isim verilmesinin sünnetten gelen edep ve erkânı olmasının yansıra, kültürün sürekliliğini ve geleneğin gücünü yansıtır, ortaya koyar.
İnsanlara verilen isimlerin, onların hayatlarındaki rolü çok büyüktür. Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimizin beyanıyla, her anne-babanın vazifelerinden birisi de, çocuğuna güzel bir isim vermektir.
Tıpkı birkaç gün önce Kirvemin yeni doğan kızına verdikleri isim gibi. Yeni doğan kızına isim verme törenine kadar, her şey iyiydi. Ailecek üzerinde karar kılınan bir isim verilecekti; ancak ad koyma esnasında muhterem İmam efendinin “bu isim Kuran’da yoktur ben bu ismi kurmak istemiyorum” deyince” hevesler kursaklarda kaldı” denilse yeridir. Belki isim birebir Kuran’da yazılı değildi; ama süregelen ve sıkça kullanılan bir isim olmasına rağmen, bir türlü İmam efendiye kabul ettirilemeyince, İmam efendinin dediği oldu ve kız çocuğuna 3 isim birden verildi.
Kuran’da geçen her şeyin insanlara isim olarak verilmesi doğru olmayabilir. Örneğin, Şeytan, Firavun… ismi de Kuran’da geçer; ama isim olarak verilmesi uygun düşmez. Daha çok örnek verilebilir.
İsimler çok güzeldi; ama sanırım ailenin gönlünden geçen isimler değildi. Artık bu isimlerle nasıl çağıracaklar bilemiyorum doğrusu…
Nihayet isimler geciktirilmeden sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okunarak, koyulacak ismi üçer defa kulaklarına söylendi. Sihrin şerrinden emin olunması için, tatlı bir yiyecek damaklarına sürüldü.
İsmiyle müsemma bir yaşam kısmet olur, hayırlı bir evlat olmak nasıp olur inşallah.
Allah (CC) çocuklarımızı mübarek kılsın ve hayırlı eylesin...
Kerim BAYDAK