Keşke hep çocuk kalsaydım...
Herkes büyürken ve kocaman adam olurken,
Keşke ben hep çocuk kalsaydım.
Dinlediğim her masalda, yaşamın toz-pembeliğinde boğulsaydım,
Yine masal kahramanlarını değiştirip yerine ben kendimi koysaydım.
Keşke gerçeklerle hiç tanışmasaydım,
Aklım bütün sorulara cevap aramasaydı keşke,
Mantık denen o ‘mantıksızla’ hiç karşılaşmasaydım.
Büyük yaramazlıklar yapıp, küçük cezalar alsaydım,
Herkes bana hizmet etseydi, bana ninni söyleselerdi,
Beni güldürüp eğlendirselerdi...
Yüzümde hiç eksilmeyen kocaman gülücükler olsaydı,
Anlattıklarımı herkes zor anlasaydı, beni taklit etselerdi,
Ve herkes benimle beraber yine çocuk olsaydı...
Ayakkabı numaram hiç büyümeseydi keşke,
Yalınayak, başı kabak dolaşsaydım yine ayak altlarında,
Ayakkabılarımla yatsaydım yatağa bayramlarda…
Ellerim minicik, ayaklarım küçücük, fakat hayallerim kocaman kalsaydı.
Ölüm nedir bilmeseydim,
Acı nedir tatmasaydım,
Öfke nedir görmeseydim,
Yalan nedir duymasaydım,
Keşke kalbim hiç kırılmasaydı ve bunları hiç anlamasaydım.
Keşke hep çocuk kalsaydım.
Dünyayı oyuncaklarımla şekillendirseydim yeniden,
Çok yaramaz dediklerinde, daha da şımarsaydım…
Keşke hiç uyanmasaydım o gördüğüm rüyalardan,
Keşke hiç büyümeseydim…
Kaçırılmış fırsatları fark etmeseydim keşke,
Bastırılmış duyguları hissetmeseydim keşke,
Harcanmış bir hayatı yaşamasaydım keşke,
Keşke hep çocuk kalsaydım…
Keşke yüreğimde travmalar oluşmasaydı,
Keşke mahzun hatıralara dalmasaydım içim yandıkça,
Ayıplara, yasaklara, korkulara, tabulara sığınmasaydım keşke,
Yaşanmamış olan bir yaşam için hep bir mazeret aramasaydım,
Keşke “şimdiki aklım olsaydı” diye sızlanmasaydım,
Keşke hep çocuk kalsaydım…
Avucuma doldurduğum güzellikleri keşke hiç bırakmasaydım,
Kelebeklerin arkasında koşsaydım,
Kuşlar gibi uçabilmekten keşke vazgeçmeseydim,
Hayallerle yaşasaydım, masallarda dolaşsaydım,
Keşke hep tanrıma dua edip, keşke hep çocuk olsaydım,
Keşke hep annemin kucağında, hep anneme sarılı kalsaydım,
Keşke yaşamı durdurabilseydim…
Keşke hep çocuk kalsaydım.