Kitapları çok seven, aşina olan bir toplum  olarak görülsek de; aslında kitaplığa veya genel anlamda kütüphanelere fazla ilgimiz yoktur.Temel ihtiyacımız olan kitaplardan ziyade, son zamanlarda lüks hayat uğruna her türlü ilgili ve ilgisiz  bir takım ev eşyasına evlerimizde yer verirken, kitapların bulunduğu bir kitaplık oluşturmak nedense aklımıza gelmez. Belki aklımıza gelir de hesabımıza gelmez.Belki aklımıza gelir de hanımlarımızla bir anlaşmazlık vardır.

Kimbilir!.. Bir düşünün bakalım.

Âdeta yaşadığımız tüm mekânı ev eşyalarına tahsis ederken, ileriye dönük bir kitaplık oluşturmayız.Birkaç kitabı olan bir bölüm olduğunda da sağolsunlar misafirlerimizin, “ev değil maşallah sanki bir kütüphane...” sözlerine muhatap olursunuz.Gerçekten onların dediği gibi  kitap o kadar değersiz bir nesne midir? Onların bildiği gibi  kitap o kadar gereksiz değil, her türlü ev eşyasından daha lüzumlu bir ihtiyaç maddesidir.

Bazen evdekiler sadece kitabın okul çağındaki çocuklar için gerekli olduğunu düşünürler.Tam tersine, herkesin her an bir kitaba ihtiyacı olabilir.Yeri gelir arkadaşınız, yeri gelir sırdaşınız, yeri gelir dini ve ahlakî temel bilgilerinin kaynağı, yeri gelir, geçmişe ya da hayal gücü sayesinde geleceğe bir yolculuk, bir yol arkadaşı olarak görülür.Ufkumuzu, duygu ve düşüncelerimizi, dünyamıza küçücük bir pencereden bakarken kitap sayesinde alabildiğince genişletebiliriz.

Sağlık, çocuk, özellikle hanımları yardımcı olacak yemek yapma işi, dikiş, temizlik... gibi ilgili temel ve lüzumlu olabilecek bilgilerin her an elinin altında bulunabileceği pratik bir kaynaktır kitap, kitaplar. Kişiler hangi yaşta olurlarsa olsunlar herşeyi bilmezler, bilemezler.Gerek çocuklarınıza yardım ve gerekse hafızamızı yenilemek amaçlı  her şeyi hatırlayamayabiliriz. Okula giden çocuğumuza ev ödevlerinde yardımcı olmak için, tarih, coğrafya, metamatik gibi ezber gerektiren ayrıntılar bize kitaplığın ve kütüphanenin önemini bir kez daha ortaya koyar.Bu yüzden hem bizim, hem de çocuklarımızın haşir neşir olabileceği bir kitap ortamı hazırlamak gerekir. Evinde olmasa bile, soruların cevabını bulabileceği kütüphanelerden faydalanmayı öğretmeliyiz.Küçükken kazandurabilecek bu alışkanlıklarla, kitaplardan daha çok yararlanacağı unutulmamalıdır.

Kitaplardan faydalanmasını bilmeyen, kitap ve kütüphane kültürü almayan bir çocuktan, verimli olmasını beklemek, kitapları sevmesini beklemek  zor olsa gerek. Kitap cehaletin düşmanıdır. Cahil olanlar ancak kitapları sevmezler.

İnsanlık tarihini en büyük şahidi, en büyük refakatçisi hep kitaplar olmuştur.

Yaşayan toplumların geçmişleri, bilgi birikimleri,  duygu, düşünce gibi fikri birikimlerini hep kitaplar korumuş, kollamış, bugünlere ulaşmasına tanıklık etmiş, tanıtıcı bir rol üstlenmiştir.Toplumların sanatsal veri ve verimleri kitaplaşarak, günümüze kadar gelmesi sağlanmıştır.

Devletin eliyle kurulmuş kütüphaneler mevcutken, evlerimizde kitaba yer vermek ve kitaplık oluşturmaya gerek var mıdır?

İnsanların her türlü ihtiyaçlarını gören çeşitli ev eşyalarını olduğu yerde, bir kitaplığın olması elbette gerekir.Özellikle hanımlar; “evimiz bu kadar sıkışmış durumdayken bir kitaplık oluşturmakta neyin nesi..? Herşeyimiz tamam da bir kitaplığımız eksik sanki!” diyerek hep fazlalık görmüşlerdir kitapları. Ev hanımlarında öyle bir temayül oluşmuş ki, tozlanmaktan ve temizlik güçlüğünden, kitaplığın varlığını tıkış tıkış olarak görmekten şikâyetçi olmaktadırlar.

Bazen düşünüyorum da; acaba gerçekten kitapların bulunduğu bir kitaplık bir fazlalık mı?

Ev hanımlarının kızmasına sebep olacak kadar ev bütünlüğünü bozan bir eşyalar toplamımıdır?

Gerçekten  temizliğe ayırdıkları zamanın çoğunu bu kitap ve kitaplıkları temizlemekle mi geçiriyorlar?

Hiç sanmıyorum!.

Olsa olsa bu kadınların kendi kendilerini kandırmaktan başka bir şey değildir.

Evimizde gereksiz o kadar çok ev eşyası dururken ve zamanın çoğunu bu ev eşyaları temizlemekle, evin durumuna uydu mu, uymadı mı şüphe ve kuşkusu içerisinde bir karar veremezken, bir kitaplık evin içinde hiç de fazlalık değildir. Evin özelliğini bozan bir fazlalık da görülmemesi gerekir.

Eğer evimizin darlığından şikayet ediyorsak ve şikayetçi oluyorsak, öncelikle evimiz daralmasına sebep olan kullanışsız, hantal, yılda bir defadan fazla kullanılmayan misafir ve oturma odalarındaki kefenlenmiş mobilyaları,  gözümüzün önüne getirelim. Bence hanımlarla fazla tartışmadan  onlardan kurtulma yoluna gidelim.

Çocuklarımızın her an yanıbaşında görüp faydalanacağı bir kitaplığı oluşturmanın çaba ve gayreti içerisinde olalım.

Tabi ki hanımlarla kavga etmeden, onları da kabullendirerek, rızalarını  alarak yapalım..

…Devam edecek.

Kerim BAYDAK

[email protected]