Eskiden süt, yoğurt, çökelek, yumurta, sebze, meyve, köyde ki akrabalar veya tanıdıklar tarafından gönderilirdi.
Şimdi her şey tersine döndü.
Artık köylüler şehirden köye götürüp tüketiyorlar.
Köylüler mi hantallaştı, tembelleşti, kuraklıktan mı etkilendiler, yoksa aslı astarını mı kurtarmıyor...?
Bir an önce, köylülerin üretimde devreye girmeleri gerekiyor.
***
Eylül, ah Eylül!
Kimine nimet, kimine külfet!
Şairler için ilham kaynağı.
Fakirler için çile yumağı.
***
Amca soruyor!
Şairler fakir midir?
Sanki Eylül’de hep zenginler!
Doğru mu?
***
Eylül ayı, sende sevinç galası!
Bende yürek yarası!
**
Eylül, bazen hazan, bazen kazan- kazanım mevsimidir.
Kimileri çok şey kaybeder, kimileri çok şey kazanır.
***
Birçok problemin başladığı ya da sıkıntının giderildiği bir aydır Eylül!
***
Şu Eylül ayı, galiba garibanların en sevmediği aylardan biri olsa gerek.
Neden mi?
Çünkü okullar bu ay da açılır, masraf.
Öğrencileri üst, baş, kırtasiye alınır, masraf.
Her türlü mutfak eşyaları bu aylar da tedarik edilir, masraf.
Kışlık yakılan odun-kömür bu ayda alınır, masraf,
Kışın yenilecek çeşitli yiyecekler bu ayda hazırlanır masraf.
Masraf, masraf...
Irgat diye yaftalanan işsizlerin işi çok zor kışın
Allah yoksulun, garibanın daha çok yardımcısı olsun.
(Amin)