Cemaatle herhangi bir siyasi partinin kavgası var mıdır, dershaneler ticari bir işletme olmaktan öte kutsiyete sahip midir, Müslümanların kıblesi neresidir ve ökçesi üzerinde geri dönenler kimlerdir?

Cevaplaması zor olmayan ama çoğunluğu gereksiz, boş gündem ve aslında güç savaşının bize yansıyan halidir.
Başta saydıklarımın hepsi tartışılır, ta ki kıbleye kadar…
Müslümanların kıblesi tartışılamaz.
En azından Müslüman olan birisi tartışamaz.
Hizmet” ehlinin veya “cemaat” gazetesi Zaman’da yazar olan İbrahim Öztürk hariç…
İbrahim Öztürk’ün cehaleti veya inanç zayıflığı ne cemaati bağlar, ne hizmeti diyebilirdik ama buna kimse inanmazdı.
Dershane tartışmasından bu yana tüm haber ve yorumlarını aynı konuya ayıran, ajite eden, toplumun tüm kesimlerinde dershane taraftarı bulup, buluşturup ekranlara çıkaran, gazetelere konu edinenleri anlamak zor değil.
Sonuçta ticari bir işletme de olsa cemaatin düşüncesini yansıtan bir müfredat uygulanıyordu ve bunun devamının “hayırlı” olacağı düşüncesindeler.
O nedenle bana göre ticari bir işletme olmaktan hiç de öteye gitmeyen ve bu kadar tartışmayı da gerektirmeyen dershanelerin kapatılması veya kapatılmaması konusuna girmeyi gereksiz görüyorum.
Çünkü parasını ödemeyenin kayıt olamayacağı bir dershaneyi “kutsal bir mekân” diye sunmanın akıl ve mantıkla bağdaşır hiçbir yanının olacağına inanmıyorum.
Netice itibariyle; cemaate ait dershanelerin, parasını verenin ek eğitim gördüğü herhangi bir dershaneden farkı, sadece metodudur, kutsiyeti değil.
Bu nedenle de dershane tartışmasında karşı olanların ve kapatma ya da özel okula dönüştürme çabalarının “din” eksenli yansıtıp, Firavun ya da diktatör benzetmesini kabullenmek asla ama asla mümkün değildir.
Ama kıble öyle değil…
İslam Peygamberini “Kıblesini şaşıran” olarak göstermek, ancak ve ancak menfaati kesilenin şaşkınlığıyla izah edilir, dinsizliğiyle de…
Günde beş vakit kıbleye yönelen, Allah’a kulluk görevini ifa eden ve bu dinin daha iyi anlaşılması ve uygulanması için “hizmet” ettiğini söyleyenler, kıbleyi tartışma konusu yapamaz.
İnsanların kutsiyetini savunarak, kutsiyete sövülmez.
Bir dini yücelteyim derken, bir başka din de alçaltılamaz.
Peygamberin davasını savunurken, peygamberi “şaşıran” birisi olarak gösterme cahilliğine düşmek, “hizmet” etmekle alakalı değildir.
Hele hele damarına basıldığında insanların kutsiyetine saldırma başlıyorsa, o zaman sizin hizmet anlayışınızın nereden kaynaklı olduğunu sorgulama hakkına da sahip oluruz.
Çünkü kıble üzerindeki değişim açık bir imtihandır.
Namazın farz olmasından üç yıl sonra ayetle sabit olan kıbleyi, “şaşırma” olarak algılayanın inancında bir şaşkınlık olduğu kesindir.
İbrahim Öztürk’ün Bakara süresini iyi okumasını öneririm…
Kıblenin neden değiştiğini belki orada algılama şansına sahip olur.
Bakara 142 ve 149’uncu ayetleri iyi okusun.
Veya Âl-i İmran süresinin 96’ıncı ayetini…
Ancak, Bakara süresinin 142’inci ayetini okurken “beyinsizler” diye tarif edilenin, aynada suretini gördüğü kişi olabileceğini de iyi düşünsün.
Sonra ökçeleri üzerinde dönenlerin kimler olduğuna bakmak için Bakara suresinin 143’üncü ayetini gözden geçirsin. Tabii yüzü kızarmıyorsa..
Ne diyordu Bakara suresinin 143’üncü ayetinde, “Senin arzulayıp da şu anda yöneldiğin kıbleyi biz ancak Peygamber’e uyanı, ökçeleri üzerinde geri dönenden ayırt etmemiz için kıble yaptık. Bu, Allah’ın hidayet ettiği kimselerden başkasına elbette ağır gelir.
***
Bütün bunları bilmemek mümkün değil.
Zaman Gazetesinde köşe işgal edip de bunlardan habersiz olmak nasıl mümkün olabilir?
Bu hadsizlik, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın “özür dilemesi gerektiği”ni söylemesiyle bertaraf edilecek bir hata mı?
Yoksa ticari bir işletme olan dershanelerin kapatılması girişimi, insanların dinini değiştirecek kadar çok büyük bir dünyalık mı sağlıyor?
Bazıları, dünyalık için ahiretini bir tweetle feda mı ediyor?
Sahi hizmet ehli, bu yaptıklarınızı sindirebilecek mi?
Halisane duygularla hizmet eden milyonların inancına vurulan darbe görmezden mi gelinecek?
Sahi cemaat ne yapıyor; Ökçeleri üzerinde geri dönenler safına girmeye niyetlenenler mi var?
 
Tweetimen seçmeler
Zaman Gazetesi ve Aksiyon aboneliğimi bugün itibariyle sonlandırdım. Benim kıblem, menfaatim için değişmez.