Dünyada yaşamak ne kadar da zor olmuş, zorlaşmış.
İnsan çarşıya çıkmaya korkuyor.
Aylak, aylak, bomboş gözlerle, orada burada dolaşıp duruyor.
Bir an yaşadığından, aklından şüphe ediyor.
“Galiba ben tırlattım, kafayı mı yedim!” diye başına vurası geliyor.
Ben mi deliyim, yoksa insanlar mı delirmiş!...
İnsanın kafayı yemesi, an meselesi.
Sanırım bu zamanda, en rahat edenler de deliler olsa gerek.
Bazı zaman delilere gıpta etmişimdir, hayranlıkla izlemişimdir.
Hep kendi kendime düşündüğüm zamanlar olmuştur.
“Deliler mi akıllı yaşamakta, yoksa akıllılar mı deli yaşamakta?”
Hangisi daka karlı, daha avantajlı?
Haydi karar ver, verebilirsen!..
Hiçbir şeyi dert etmiyorlar.
Gelecek kaygısı taşımıyorlar.
Günün gün etmeye çalışıyorlar.
Karınları doydu mu, dünya yıkılsa umursamıyorlar.
Dünyayı ve insanları kurtarma kritikleri yapmıyorlar.
Her an, her yerde, her şeyi yapabiliyorlar.
“Delidir ne yapsa yeridir” denilir ya!..
Çalışma derdin yok.
Kira ödeme problemin yok.
Az, çok kazandım sıkıntısı yok.
Akıllı olup kimseyle uğraşmak yok.
Herkes seninle uğraşıyor.
Gerçekten delirenler var, ama bazen delirmek gerekiyor da, dozajını ayarlamak şartıyla., yoksa geri dönüşü zor iş.
Akıllıca düşünün bakalım!
Galiba bu zamanda bazen deli olmak gerek ya da deli numarası yapıp, deli gibi hareket etmek gerek.
Deli gibi konuşmak, yırtık-pırtık elbise giymek, uzun, kirli sakal bırakmak gerek.
Sokakta ki ritmik hareketlere ayak uydurmak ya da yapmak gerek
Uyumlu olmak, uyum sağlayabilmek için, hiç birşeye kafa yormamak gerek.
Bol keseden atıp tutmak, saçmalamak, gerektiğinde bağırmak gerek.
Ne olursa olsun umursamamak, bedeni olağan seyrine bırakmak gerek.
İçinden geldiği gibi hoplayıp, zıplamak, gülmek, konuşmak, bağırmak gerek.
Delisin ya!..
Ne yaparsan yeridir.
Bir de kafana taktın mı bir huni, oh ne ala, la la la!
Bakarsın, acıyanlar, umursamayanlar, hatta para vermeye çalışanlar bile olacaktır.
Bilindik yerde değil de, bilinmedik bir yerlerde delirmek gerekiyor.
Yoksa bilindik yerde gerçekten delirtirler akıllı olanları, akıllı geçinenleri.
Kerim BAYDAK