Okumanın zamanı olmaz derler, doğrudur. Yeri de olmaz derler, bu da doğrudur. Beni tanıyanlar bilir; size tuhaf gelebilir ama yolda yürürken okumayı severim…

***

Bizim zamanımızda kitap okuma kampanyaları, kitap okutma projeleri yoktu. Birileri “illa kitap okuyacaksınız” diye de diretmiyordu…

Öyle hatırlıyorum…

Ama kitaplarla çok erken yaşlarda tanıştığımı söyleyebilirim.

Kitap okumak dendiği zaman merhum babamın tahta bavul içinde muhafaza ettiği kitaplarını hatırlarım hep. Ve mecmuaları… Üstelik evimize her gün bir gazete girerdi. Her gün heyecanla yolunu gözlerdik ve gazetenin bulmacasını çözmek için kardeşimle adeta yarışırdık… Rahmetli babam bazı köşe yazılarını bize sesli olarak okutturur, okuduğumuz kitapların da özetini sorardı...

Bana kitap okutturan, okuma alışkanlığı kazandıran diğer bir unsur da bizim “Tommiks, Teksas” dediğimiz kitaplardı. O yıllarda bu tür kitapları okumak ve okutmak bir sektör olmuştu adeta.

İl Halk Kütüphanesi ile de tam olarak ne zaman tanıştığımı hatırlamıyorum. Muhtemelen ortaokul yılları ve ailemin yönlendirmesiyle olmalı. Lise yıllarında, dışarıya ödünç kitap verme bölümünde okumak istediğim kitap kalmadığını hatırlıyorum. Öylesine okurdum yani. Bu bölümün sorumlusu Ali Amcayı rahmetle anıyorum.

Tekrar ediyorum, o yıllarda kitap okuma kampanyaları ve kitap okutma projeleri yoktu…

***

Çocukların kitapla tanışmaları ve kitap okumaları söz konusu olduğunda en birinci ve en önemli unsurun aile olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.

Sonra da çevre ve okul. Ve rol modeller...

Günümüzde o kadar projeye, o kadar kampanyaya rağmen kitap okuma oranının çok düşük olması (rakamlar öyle diyor), bu yapılanlarda bir eksiklik olduğunu veya yapılması gereken daha başka şeyler olması gerektiğini gösteriyor.

Yani bunca gayrete rağmen hâlâ okuma ve okutmakta sıkıntı varsa, oturup hayıflanmak ya da birilerini suçlamak yerine yeni ve farklı şeyler üzerinde kafa yormak lazım.

Okuduğum kitapların çoğu düşünce dünyama, davranışlarıma ve hayatıma tesir etti. Hemen hemen okuduğum her kitaptan etkilendim. Belki de bu haz okuma şevkimi devam ettirdi.

***

Yeri gelmişken şu düşüncemi de paylaşayım.

Kitap oku(t)ma konusunda bazı kimselerde hatalı bir yaklaşım var sanki. Çocukların çok, daha çok kitap okumaları için adeta yarışa girmişler. Yani normalde bir haftada bir kitap (hacmine göre değişebilir) okunabiliyorsa, bunu 3’e, 5’e çıkarmak, sayıyı arttırmak için zorlamaya gidiyorlar sanki. Elma yemek faydalı diye çocuğun önüne bir kasa elmayı koyup hemen bitirmesini beklemek ve bunu başarı olarak görmek gibi bir şey bence.

Çok kitap okuyup da düzgün cümle kuramayan, yazdığı yazılar imla ve noktalama işaretlerinden habersiz o kadar çok kimse var ki… Bunca ahkâm kesmeme rağmen eminim bu yazıda bile hatalar vardır.

Okunan kitaplar, süreç içerisinde zihin ve düşünce dünyasına, pratik hayata tesir etmedikten sonra ve kişide herhangi bir değişikliğe sebep olmadıkça boşuna çaba olmaktan öteye gidemez, ne yazık ki.

Okuma kişinin hayatında hava gibi su gibi önemli elbette. Ölçü önemli. Kimi haftada bir, kimi iki, kimi daha çok kitap okuyabilir. Kişiye göre değişen bir şey bu. Okuma alışkanlığı kazanılmalı ve bu sürekli hale, bir yaşam şekline dönüştürülmeli, o kadar.

***

Adıyamanlılar.Net sitesi, ilimizin hem içerik hem de nitelik olarak seçkin haber sitelerinden biri. Sitenin Genel Yayın Yönetmeni Yunus Yaşar kardeşimiz memleket derdi ile dertlenen birisi. Bu saikle, sitede yazan arkadaşları bir araya getirerek “Daha güzel bir Adıyaman için neler yapabiliriz? Siteyi bu manada daha etkin nasıl kullanabiliriz?” ekseni etrafına fikir teatisinde bulunduğumuz buluşma tertip etmişti. Abdurrahman Akçal kardeşimizin organizasyonu ile gerçekleşen bu buluşma gayet güzel olmuştu.

İkincisi de İl Halk Kütüphanesi Müdiresi Filiz Karabulut hanımefendinin davetiyle, “kitap okuma” gündemiyle kütüphanede tertiplendi. Keyif aldığımız bir buluşma oldu.

Eminim devamı gelecektir. Adıyamanlılar.Net alıştırdı bir kere…

Kitap ve okuma söz konusu olduğunda genellikle hatırladığım şu sözle yazımı bitirmiş olayım.

Bütün kitaplar, tek bir Kitabı anlamak içindir.”