İnsanları anlamak çok zorlaştı.
Hele ben, anlamak da daha çok zorlanıyorum.
Sorun ben de mi bilemiyorum!
İnsanın söylediklerine bakıyorsun, bir de yaptıklarına bakıyorsun, aynı insan olup olmadıklarına karar vermekte hayli zorlanıyorsun.
Herkese göre insan olmanın kriterleri çok farklılaştı.
Kimisi, parasıyla orantılı olarak önemli olmakta ve değer kazanmaktadır.
Kimisi, mevki makamı oranında sevgi, saygı ve hürmet görmektedir.
Kimisi, fiziksel görüntüsü, yaşı, boyu, endamı, karizması sayesinde, insanlar üzerinde etkili olmakta ve bakış açılarını lehine çevirmektedir.
Kimisi, inancı, imanı, itikadı oranında insanların kendine bağlanmasını sağlamakta, bir kısmı da bunu menfaatleri doğrultusunda kullanmaktadır.
Bazıları bunları bilinçli olarak yapmaktadır.
Bazıları bilmeden yapmaktadır.
Bazıları da işin ehemmiyetinin ve ciddiyetinin farkında olmadan yapmaktadır.
*
Bazen insanın yaptıklarını hayvanlar bile yapmamaktadır.
Canlılar âleminde, hayvanlar dünyasında, vahşi hayvanlar bile bazen insanlardan daha adil, daha kanaatkâr ve daha birbirlerine müsamahalı davranabiliyorlar.
En vahşi hayvanlar bile, ihtiyaçlarından fazlasını almıyorlar, iç içe huzur içinde yaşıyorlar.
Peki, insanlar öyle midir?
Nerede!” dediğinizi duyar gibiyim.
Haksız da değilsiniz yani!
Değirmen misali sürekli insan, dost arkadaş, komşu… öğüten nice müptezeller var insanlar arasında.
Boyuna endamına, cüssesine bakmadan, kendisini dev yanasında gören, kedi gibiyken, aynada kendisini dev gören cüceler, insan öğütmekte harcamakta, üstlerine yoktur.
Belki de yaptıkları en iyi şey budur.
Malum insanın canı çıkar, huyu çıkmaz.
Dünyalık zevk, heva ve hevesleri için, günlük menfaatleri için, mevki makam ve yerlerini korumak adına, el, ayak, etek öpmeyi kendilerine huy edinmişlerdir.
*
Verdiğiniz emeğe, harcadığın zamana, gösterdiğiniz nezakete ve letafete rağmen, yaptıkları, yapabildikleri en güzel davranışları insanları harcamak, ortada bırakmak, ekmeklerine sebep olmak, yarı yolda bırakmak olmuştur.
Hâlbuki bütün canlıların rızkını onları yaratan verecektir.
Belki biliyorlar, belki bilmiyorlar.
“Bulgur eken de ölecektir” kabilinden, herkesin bir gün ecel şerbetini içip, ölümün tadına varacağı muhakkak olan fani dünyada; insan da olsanız, hayvan da olsanız, muhakkak öleceksiniz ve yaptıklarınızdan hesaba çekileceksiniz.
Ya ödüllendirilecek, ya da cezalandırılacaksınız.
*
Ne kadar insanları anlamasak da, karşı çıkamasak da, madden gücümüz yetmese de, gücümüzün yeteceği, tek ve çok büyük bir güç var elimizde.
Varsa malın, mülkün, paran, pulun, yatın, katın, hatın, bilmem dünyalık daha neyin…
Hadi bakalım, biraz daha oyalan!
Varsın herkes dünyalık menfaatler uğruna, insan harcasınlar, emekleri heba edip, hiç eylesinler… Her şey Hâkim-i Mutlak’ın elindeyse, bize ne oluyor ki!
Varsın insanları anlamakta, insan olduklarına karar vermek de zorlanayım.
Ben anlamasan da bir anlayan var.
Kerim BAYDAK