Köristan’da demokrasi ne idi?
Köristan’da var olduğu söylenen demokrasi gerçekten var mıydı?
Demokrasi, egemenliğin kayıtsız ve şartsız olarak millete teslimiyeti mi, yoksa egemen güçlerin yolsuzluklarını ve yasal olmayan hareketlerini örtbas etmek için kullanılan bir perde miydi?
Demokrasinin, demokrasi adına ezilenler tarafından yargılanması gerekmez miydi?
Demokratik haklarını koruma hakkı sadece kendilerine çağdaş, laik ve bilmem neci diyenlere mi mahsustu? Başkalarının da demokratik haklarını koruma hakları yok muydu?
Demokratik olduğu söylenen Köristan’da, resmî ideolojinin dışındaki bütün ideolojilere demokratik haklarını koruma hakkı neden verilmemekte veya çok görülmekteydi?
Egemenlik, kayıtlı ve şartlı olunca mı demokrasi oluyordu?
Köristan egemen güçlerin müsaadesi ölçüsü içerisinde mi demokrattı? Güdümlü demokrasiden ne zaman kurtulacaktı?
"Hâkimiyet kayıtsız, şartsız milletindir." sözü öyle laf olsun, torba dolsun kabilinden mi Meclisin duvarına asılmıştı? Birilerinin "höt" demesiyle başka birileri altını ıslatıyorsa bu nasıl demokrasiydi?
Kendileri için demokrasi havarisi kesilenlerin, Müslümanların hakları söz konusu olduğunda neden kriz nöbetleri tutmakta ve neden darbe çığırtkanlığı yapmaktaydı?
Demokrasiden bahsederken bunların yüzü kızarmıyor muydu?
Düne kadar '"faşist" diye nitelendirdikleri bazı güçlere günü geldiğinde neden sığınmakta ve bir kaşık suda fırtına koparmaktaydılar?
Rejimin ve demokrasinin teminatı olarak gösterilen siyasi partiler egemen güçlerin, rejimin ve demokrasinin baş belası olmadılar mı?
Demokrasinin gereği olarak kurulan siyasi partilerin kendi içlerinde demokrasi var mıydı ve halâ var mıdır?
Demokrasi, halkın dediğinin olması ise Köristan’da hiçbir zaman halkın dediği olmamış, hep egemen güçlerin dediği olmuştu.
Demokrasi diye bir şey aslında yok muydu?
Mevcut demokrasinin (var olduğu söylenen demokrasinin) her on küsur yılda bir tökezlemesinin sebebi, Müslümanların da bu haklardan yararlanmak istemesi miydi?
Rejimin bekası mı, milletin bekası mı daha önemliydi? Millet rejime feda edilebilir miydi? Veya her şey millet için mi yoksa rejim için miydi? Milletin dayatma ile kabullendiği bir rejimle millet barıştırılmamışsa; suç rejimin mi yoksa milletin miydi?
Köristan’da şimdiye kadar hep millet feda edilmemiş miydi? Rejimi feda etmeyi düşünmeyi düşünmek, düşünen için nasıl bir cezai müeyyide gerektirirdi?
Demokratik olduğu iddia edilen uygulamalar kaç kuruşluk demokratik değer taşımaktaydı?
Rejimin yılmaz bekçileri tarafından herhangi bir siyasi düşüncenin iktidar olmasına asla müsaade edilmeyeceği her defasında ifade ediliyorsa ve tehditler savruluyorsa hangi yüzle demokrasiden söz edilmekteydi?
Bu memlekette benden başkasının iktidar olmaya hakkı yoktur diyen ideoloji, demokratik olabilir miydi?
Halk istese ve tasvip etse bile iktidardaki siyasal doktrinin dışındaki herhangi bir düşüncenin iktidar olmasına müsaade edilemez diyen düşünce, neden en demokratik düşünce olarak kabul edilmekteydi?
(*) Kelimenin aslı Goristan olup mezarlık anlamındadır.