Yaklaşık iki yıldan beri pandemi dönemindeyiz. Çocuklar uzun zamandır okullarından ayrı kaldılar. Okullar yeniden açılıyor. Anne ve babalar çocuklarını okula gönderirken haklı olarak birtakım kaygılar yaşayacaktır. Bu kaygıları nasıl giderebiliriz? Bu kritik dönemde çocuğumuzu yeniden okula gönderirken, elli yılı aşkın bir eğitimci olarak velilere birtakım tavsiyelerim olacaktır.
İlk yapacağımız şey kaygılarımızı yenmektir. “Acaba çocuğumu okula göndermeli miyim? Çocuğumu okula göndermekle onun sağlığını riske mi atıyorum? Acaba okul, çocuğumun sağlığı açısından güvenli mi?” gibi kaygı ve felaket senaryolarından kurtulmalısınız. Unutmayın ki bu konuda yalnız değilsiniz. Birçok veli sizinle aynı duyguları yaşamaktadır. Ancak kaygı çare değildir. Şunu bilmelisiniz ki Milli Eğitim Bakanlığı bütün bu kaygıları göz önüne alarak ve bütün tedbirleri düşünerek okulları eğitim-öğretime açmaktadır.
Kaygılarınızı çocuğunuza yansıtmamalısınız. Çünkü siz kaygınızı belli ettikçe çocuğunuz da sizinle beraber kaygılanacak ve çocuğun başarısı olumsuz yönde etkilenecektir. Siz sakin olmalısınız ki çocuğunuz da sakin olabilsin.
Kararlı olmalı ve kararınızda sebat etmelisiniz. Kararınızı ikide birde sorgulayarak ikileme düşmemelisiniz. Bu durum sizde vesvese duygusu oluşturur ve hastalık derecesine gelebilir. Bu nedenle kararınıza sahip olmalı ve vazgeçmemelisiniz.
Pandemi ve temizlik konularında okulla irtibatlı olmalı ve veli olarak siz de üzerinize düşen görevleri yerine getirmelisiniz. Bu konuda çocuğunuza gerekli telkinlerde bulunmalı, çocuğunuzun da tedbirlere uyması ve tedbir alması konusunda ona yardımcı olmalısınız.
Çocuğunuzun duygularını anlamaya çalışmalısınız. Sürekli emrederek ve kaygı pompalayarak, onları azarlayarak değil, sevgi ve şefkat kanatlarınızı açarak onlara yardımcı olmalısınız.
Her zaman olumlu düşünün ve bu tavrınızı çocuğunuza belli ederek ona güven duygusu aşılayın. Endişe etseniz bile bunu dışarıya aksettirerek çocuğunuza belli etmeyin.
Çocuğunuzu dinleyin ve onu anlamaya çalışın. Kendinizi onun yerine koyarak duygudaşlık yapın. Onun yaşında olduğunuz zamanı ve o zamanki duygularınızı hatırlayın.
Gerektiğinde endişelerinizle ilgili olarak zamanında ve yerinde tedbirler almayı ihmal etmeyin.
Çocuğunuza sağlık ve hijyen kurallarını tanıtın ve benimsetin. Ancak bu konuda da aşırı giderek çocuğun titizlik hastası olmasına sebep olmayın.
Bu vesile ile bütün anne, baba ve çocuklara sağlıklı ve huzurlu bir hayat diliyorum.
Ebubekir Aytekin
Em. Maarif Müfettişi